Kalbimi ateşlerde cendereye yığarken
Yaz ayında gazeller çalınır yapraklardan
Gönül ferman eyleyip kafesime sığarken
Kırmızıya rengini veririm bayraklardan
İnan ki bu gidişler hayra alamet değil
Tutuşur bağcı bağda hasat mevsimi öldü
Yitirip son bitişler gülmeye fesat değil
O kıymetli sultanın gidişleri bir çöldü
Bu mudur aşka feryat gidişler teranesi
Gözlere ince karlar yağar eller uyuşur
Maziden avuçlanan saflığın viranesi
Yanarak kül bırakır sevdalara tutuşur
Semirip bunca yükün inceden kemiğini
Geriye et uğruna işlenen kan parası
Dalından koparılan baharın eriğini
Harami beyinlere inecek can yarası
Sonuna yaklaşınca soluklanan riyalar
Umudun keserini bilemeye derman yok
Ram olup uykularda iniltisiz rüyalar
Bu mudur sorusunun gideni geleni çok