Yakınlaştı vuslat vakti

Varam dedim tezden gayrı

Hitam buldu ömür akdi

Şöyle baktım elde ne var,

Bir içimlik hazdan gayrı?

 

Bak takvime, gün ne yazar?

Yaprak döker azar azar

Üst gökkafes, altı mezar

Şu yürüyen salda ne var,

Beş metrelik bezden gayrı?

 

Kâh savruldum ilden ile

Kâh kavruldum, döndüm küle

Her dem azap, her dem çile

Kulak verdim, dilde ne var

Birkaç acı sözden gayrı?


Bu dünyaya ağyar olduk

Kâh sevildik, kâh yar olduk

Son günleri sayar olduk

Yürüdüğüm yolda ne var,

Herkes gitmiş bizden gayrı?

 

Yıl eyledik günü, ayı

Hırpaladık, yorduk tayı

Ustalardan aldık payı

Şu kalkmayan kolda ne var

Teli kırık sazdan gayrı?

 

Ayrışmadık, hep bileştik

Ne var ne yoksa üleştik

Dost arkadaş helalleştik

Bencileyin kulda ne var

Heybedeki azdan gayrı?

 

Kamet sesiyle uyandık

Vuslat vaktine boyandık

Ömrü nihâye dayandık

Beklediğin yılda ne var

Yürek yakan közden gayrı?

 

Uzatmanın anlamı yok

Kırık yayla atılmaz ok

Anla artık, kafana sok

Bulunduğun halde ne var?

Çoktan düştük gözden gayrı.


( Vuslat başlıklı yazı Mehmet DEMİR tarafından 9.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.