Yakınlaştı vuslat vakti
Varam dedim tezden gayrı
Hitam buldu ömür akdi
Şöyle baktım elde ne var,
Bir içimlik hazdan gayrı?
Bak takvime, gün ne yazar?
Yaprak döker azar azar
Üst gökkafes, altı mezar
Şu yürüyen salda ne var,
Beş metrelik bezden gayrı?
Kâh savruldum ilden ile
Kâh kavruldum, döndüm küle
Her dem azap, her dem çile
Kulak verdim, dilde ne var
Birkaç acı sözden gayrı?
Bu dünyaya ağyar olduk
Kâh sevildik, kâh yar olduk
Son günleri sayar olduk
Yürüdüğüm yolda ne var,
Herkes gitmiş bizden gayrı?
Yıl eyledik günü, ayı
Hırpaladık, yorduk tayı
Ustalardan aldık payı
Şu kalkmayan kolda ne var
Teli kırık sazdan gayrı?
Ayrışmadık, hep bileştik
Ne var ne yoksa üleştik
Dost arkadaş helalleştik
Bencileyin kulda ne var
Heybedeki azdan gayrı?
Kamet sesiyle uyandık
Vuslat vaktine boyandık
Ömrü nihâye dayandık
Beklediğin yılda ne var
Yürek yakan közden gayrı?
Uzatmanın anlamı yok
Kırık yayla atılmaz ok
Anla artık, kafana sok
Bulunduğun halde ne var?
Çoktan düştük gözden gayrı.