Isınamadım hüzne,
Hüzün içimde üşüdü ben üşüdüm.
Yüreğim titrerken eylülün ellerinde,
Bir şafak vakti ölümü öptüm.
Eylül ağlarken ölümüme,
Ben,inadına güldüm.
Eylülün yapraklarıyla toprağa döküldüm.
Bulutlar hüzünle seyretti sarı şafağı.
Ölüm yüreğimde bir veda dağı,
Sabah ezanını duyamadım.
Saba makamında ölümü selamladım.
Ben yandım, cellatlar ağlamadı.

El sallayamadım hayata,
Ne saçlarımı taradım,
Ne kravat taktım.
Aynada suskunluğum yankılandı,
Gün alev aldı.
Ellerim arkada bağlıydı,
Beyazları giyinip kuşandım;
Boyalı değildi ayakkabılarım.
Eylül ağladı gidişime,
Ben ardıma bakamadım.

Neden hep hüzün rengi eylül,
Ölürken anladım.
Eylülün saçları sapsarıydı,
Ağarırken benim saçlarım.
Eylül sarı sarı ağladı ben ağlamadım.

Oysa,
Sevda olmalıydı eylül;
Kırağı çalığı yüreğimde.
Eylülü seyrederken ısınmalıydı yüreğim yârin gözlerinde,
Büyümeliydi eylül gülüşlü düşlerim;
Böylesine üşümemeliydim.
Yetim kalmamalıydı düşüncelerim.
Ankara,12Eylul 2009 İK
( Eylül Düşünceleri başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 13.09.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.