Fincanı telaş bürür cezve başın eğince.
Fağfuri meftun olur haz tenine değince.
Elif parmaklarında hayal inceden ince.
Sanki bir gül açılır sen kahve yudumlarken.


Zarafetin resmini çizer hayale hâlin.
Karanfil dudağında ıtırı var visalin.
Belkıs’ın kıskandığı emsalsiz bir misalin,
Sureti yada düşer sen kahve yudumlarken.


Bakır ile porselen bir esmer hayal kurar.
Senin adını söyler dallardaki kumrular.
Vaslına ermek için yol uzadıkça uzar.
Ateşi haset sarar sen kahve yudumlarken.


Geçeceğin yollara özenle gül dökülür.
Kırk yıl rüyaya dalar gözü nemli turnalar.
İpekten ibrişimden naz yumağı çözülür.
Billur şarkılar söyler geldiğinde kurnalar.
Belkıs saçını tarar sen kahve yudumlarken.
Ankara, 06.07.2013 İ.K


( Bir Kahve Hikayesi başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 7.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.