Biz olmayacak dualara âmin
demedik,
Biz büyük lokmalar yedik
de,
Boyumuzdan büyük laflar
etmedik…
…
Nice dost bildiklerimiz
ağlatırken anamızı,
Yine de onlara beddua etmedik…
Küfür de etmedik,
Tüm gailelerden sıyrıldık
da,
Allah’a yöneldik de aksatmadık
namazı…
…
Akıntıya göre kürek
çekmedik,
Her esen rüzgâra göre yön
belirlemedik,
Nice soysuz ve sopsuzun yaptığı
gibi,
Rastgele etrafa, oraya,
buraya,
Kin, nefret ve nifak
tohumu ekmedik…
…
El âlem keyfinde gülüp
eğlenirken,
Haram ve günaha girip çıka
belenirken,
Hidayet ve kurtuluşları
için,
Ağladık, gözyaşı döktük,
dua ettik…
…
Bu ülkenin imar ve
inşasında,
Birileri geri, geri
dururken,
Daima en öne atılan yine biz
olduk…
…
Ayazları yorgan, taşları
yastık yaptık,
Gerektiğinde kuru yerlerde
yattık…
Geceyi gündüze, gündüzleri
geceye kattık,
Yine de hiç ihanet
edenlerden olmadık…
…
Onca derde ve çileye hiç eyvallah
etmedik,
Zoru ve zahmeti görünce
mevziimizi terk etmedik
“Vatan” dedik… “Millet”
dedik, “Bayrak” dedik…
Serhat boylarında adam
gibi durduk,
Öldük ama bir adım bile
geri gitmedik…
…
Kaç adımlık yol ki,
hasretle vuslat arası,
Biz ki bu “Memleket Sevdası”
yüzünden
Terk ettik tüm dünyalık ihtirası…
…
Biz bir “Yıldız”a ve bir
de “Hilal”e sevdalandık,
Unuttuk oyunu, oyundaşı,
evi, evdeşi,
Gördük ve anladık ki,
Bizimkisi boyumuzdan büyük
Sevda Yarası…
…
Ant.270913