........
Boş ver,
Hadi bir çay demle de içelim,
Belli ki bitmeyecek üzüldüklerimiz.
Boğazında biriken sızı yağmura dönüşmeden,
Çek bir yudum daha..
Hep böyle olmaz mıydı zaten?
Hüzünlerimiz demlenirken,
Acının rengi, buyurmaz mıydı yüreğimize ?
.........




Kimin aklında neyim bilmiyorum ?
Belki de bir delinin gözüyle süzgecim.
Suretimin pas tutan asılsız yüzünde,
Ömründen çalınanları süzmeye çalışan bir deli…
Oysa bilmediği bir şey var,
Çektiği acılar süzgecimden geçmeyecek kadar büyük..
Oysa unuttuğum bir şey var,
Onun yitik aklıyla var oldum hep..
Var oldum dediysem de somut bir şey gelmesin aklınıza..
Puslu gözlerinde,
Paklamaya çalıştığı öfkesinden öteye geçemedim hiçbir zaman..
Sığındığı her kuytuda,
Gafletiyle kırk parçaya böldüğü aynalar misali..
Onun nezdinde yitirilmiş bir akıldan öteye geçemedim…

Kimin aklında neyim bilmiyorum ?
Ama belki bir delinin gözüyle matruşkayım.
Varlığımın en kahrolası çağında,
İç içe geçmiş bütün hiçliğimi ç/almak isteyen,
Nefesinde, iç burukluğunu çığ gibi taşıyan, bir deli..
Onun suspus olmuş zihninde,
En samimiyetsiz insanlara, en derin yaralarını açan biri..
Oysa bilmediği bir şey var,
Onun çatallaşmış kalbinden geçiyor,
Şefkatin ve dostluğun değişmez rengi.

Herkesin aklında bir başkasıyım,
Tutma ellerimden,
Bir delinin güncesinde, hayaliyim..






( Bir Delinin Güncesi başlıklı yazı S.E.G tarafından 19.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.