Esinlendigim siirden dizeler;
.....
.....
Yenge hanıma derim
nerede olduğunu
Gezip tozuyormuşsun hurilerle elele
Korkma! Daha şimdiden saçını yolduğunu
Görüyorum nasıl da temkini aldın ele
Dinlenmek şöyle dursun yaşın karışmış
sele
Hadi artık kalkta gel bitsin burda
velvele...
.....
Nezahat YILDIZ KAYA
ÖLMEDUM YAŞAYiRUM
Nezahat bacım bu ne? Yormuşum
istemeden
Çilesi olmuş sana bir kuru selamımın
Şayet üzdüysem seni kesilirim yemeden
Ucunu kıracağum sabırsız kalemimin.
Şanın öyle büyük ki, yanında çok
kisayum
Âdeta bir güneşsin, ben ise sönük bir
mum
Ya da sen ballı börek, ben tuzsuz
pirasayum :))
Güllerin arasında neylesin diken,
zakkum?
Söz vermiştim kendime ders alıp bir
olaydan
Yazmayacaktım artık kişiye özel şiir
Hergün güne düşünce okum fırladı
yaydan
Dokunursa kalbine hayatım olur zehir.
Hem, kizgınlığum geçti, itiraf
edeyirum;
Kabul ettim; ustasın, bense yanında
çirak.
Burda bana lokma yok, Fizan’a
gideyirum
Vurma dizelerinle; artık yakami pirak!
:)))
Anlattığım hikâye meğer ki rüyâ imiş
Uyku sona erince cennetten geldim geri.
Bulunduğum yer, fâni, çileli dünya imiş
Ne bağ kaldı ne bahçe; ne de yanımda
huri :)))
Yanımda yoktu, zirâ, yüreğumun içinde
Gönlümün otağında yengen yegâne ece
Yokluğum hüzünüdür, ben varım sevincinde
Eksiktir, mahzun kalır onsuz mehtaplı gece :))
"Virajı kolay aldın" deyip
katma arayi :))
Kalan üç tel saçım var, onları da
yoldurma.
Yengen uzaktan tanır mesnetsiz
iftirayi
Ben şüpheye kapılsam, o der bana,
aldırma!
Her ne olursa Hakk’tan, hiç demem ki
"ne işti"
Mevlâ’ma herşey âyan; istemem tek gül solsun.
Kurdelen sayesinde dostluğumuz pekişti
Hoşçakal CAN KARDEŞiM; herşey gönlünce
olsun.
Mecit AKTÜRK
GÂYE
Tebessümdür amacı yazılan her hecenin
Baştan sona hikâye, espiri ve latife.
Gerçek olan tek şey var; Nezo hecede ece
Bense candan dostuyum; ne ağayım, ne efe.
Fırsat buldum, sığındım, engin hoşgörüsüne
Gâye soluklanmaktı; öfkeye verip mola!
Ve bir tünel açmaktı muhabbet
köprüsüne
Sürç-ü lisan ettiysek; bağışlayın,
affola...
Mecit AKTÜRK