Kendini paralayan günlerin boy aynasında
Ağır bir vebal gülümsüyor yüzüme
Bir sarılışın hıçkırığı sıkıyor parmaklarımı
Gecemin dallarına tünemiş yorgun kuşlar
Penceremde hüzün, tırnaklarımda bir sızı
Üşüyor oraya buraya yazılanlar
Beni sana tutuklamışlar yar
Gönlümü boğuyor sorgular.

Her sabah gözlerimdeki sorgularla uyanıp bana
Bir kasırganın haşmetiyle süzülürüm özüne
Bekleyişlere sürerim dudaklarımın voltalarını
Gizli bir kapıdan geçerek kanarım aşkına
Yasaklarla örülen duvarlarında sabahlar
Örselenirim doyumsuz yüreğinin gecelerinde
Ayrılık şiirleri serperim sevdalı tenine
Belki Adem’im ölümsüz cennetinde
Sen ki içimdeki dokunmasız dünyasın
Ruhumun bakir adalarındaki Havva’sın.

Nafile büyüyüşler ekip aşkın tarlalarına
Haşhaş sevinçler toplardık er şafaklarda
Her gün seni yazardı kalburüstü kalemim
Eksik bir hikâyeydi gözlerimizdeki halkalar
Nemli yataklar sererdik sevişmelerimize
Ertelenmiş zamanların kayıp tutanaklarıyla
Utançsız bildiriler okurduk sokaklarda
Yakardık korsan ayrılıkların meydanlarını.

Anla ki yar, öyle de yoksun böyle de
Yorgun bir aşkın gemisi batıyor denizlerinde
Her gün yeni bir yeminin kapsülü dudaklarımda
Fısıltılarla sarılırdık birbirimizin bedenine
Yol olur giderdik uzaklara, arardık birbirimizi
Islak bir sızıydın dudaklarımda, sürerdim özüme
Hayallerle kurulan bir ülkenin şiir bezirgânıydım
İçli bir yaşamak türküsüyle kölendim ülkende.

Selahattin Yetgin

 

( Islak Bir Sızıydın Dudağımda başlıklı yazı S. Yetgin tarafından 28.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.