Ne zaman bir siren sesine kilitlense yüreğim,
Serum lekeli sedyede buluyorum kendimi.
Ne idüğü belirsiz bir yaradan fışkırıyor kan...
Çekin damarlarımı çekin, çıkarın kınından !


Acil kapılarına düşüyorum gök gürültüsüyle.
“Dağılın !” diyorum,” Dağılın ha koptu, kopacak…”
Hayat bu, nasıl da pamuk ipliğinde...
Birazdan B Rh pozitif kan aranacak.


Voltalara takılacak gözlerim, ayaklarım ardı sıra.
Voltalar aynı, aynı suratlarda asılı şafak.
Korkak bir iğne kırılacak dişlerimin arasında...
Susturun sirenleri ! Susturun !
Birazdan birisi eks olacak.


Ne zaman bir siren sesi kulaklarımı ağılasa,
Saçlarımdan sürüklenir buluyorum kendimi.
Tırnak uçlarımdan fışkırıyor kan...
Çekin damarlarımı çekin, çıkarın kınından !


Kapılar kapanıyor yüzüme” küçüksün giremezsin !"
Plazma yok, neşter yok, oksijen yok…
Çıkarın maskelerinizi, konuşun ! Gidemezsiniz.
Susmak için bahaneniz yok…


Yaşlarında boğulacak gözlerim, boğazım ardı sıra.
Çarşaflarda kıpırtısız, boğumlu şafaklarım...
Sıkılı dişlerimden tiz naralar çıkacak.
Susturun sirenleri, susturun !
Babam uykuya daldı, hiç uyanmayacak…




Özlem Pala
( Susturun Sirenleri başlıklı yazı ozlem--pala tarafından 16.10.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.