DEMİRBAŞLAR
                                                           İKİ DEMİRBAŞ DAHA//OĞUZ BATIN
                                                                     "-Hocam,şikayetçiyiz yeni gelen beden eğitimi hocasından."
                                                                    "Evet hocam şikayetçiyiz,bize etmediği hakareti bırakmadı."
10-C sınıfı,Hasan Lacivert'in odasındaydı.Girdikleri beden eğitimi dersinden çıkmışlardı.Okula daha henüz yeni gelen bir kadın öğretmen girmişti derslerine.Sınıf öğretmenleri olan Edebiyat Öğretmeni Mahir Bey de müdürün odasına geldi:
                                                                  "Hayırdır çocuklar,neyiniz var sizin?"
Müdür Hasan Lacivert bir süre sessiz kaldıktan sonra Mahir Bey'e dönerek alaycı bir tavırla:
                                                                "-10-C sınıfının haklı çıkacağını kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi.Doğrusu şaşırdım."
Müdür Hasan Lacivert bunları söylerken Utku'da öğretmenine fısıltıyla durumu izah ediyordu.Durumu anlayan Mahir Bey,çocukları sakinleştirmeye çalışıyordu.Büyük bir kalabalık müdürün odasının kapısını çalmadan müdürün odasına girdi.Müdürün odasına giren 10-C sınıfının velileriydi.Tam o esnada zil çalmıştı,bu çalan derse giriş ziliydi.
                                                              "-Hadi çocuklar dersinize.Biz,gerekenleri burada konuşacağız."
Çocuklar,Mahir Bey'in sözünü dinleyerek müdürün odasından ayrılıp sınıfına yönelirken öğrenciler tarafından koparılan az önceki çingar,bu sefer o öğrencilerin velileri tarafından koparılıyordu:
                                                          "-Nasıl olur da bir öğretmen çocuğuma hakaret edebilir?"
                                                         "-Çocuklarımızı kimlere emanet ediyoruz?"
                                                         "-O zaman çocuklarımızı okula yollamayalım."
Her kafadan bir ses çıkıyordu.Mahir Bey,velilerini sakinleştirdi.Müdür Hasan Lacivert durumu izah ettikten sonra Mahir Bey,ılımlı bir tavırla velileri sakinleştirmeye çalışıyordu:
                                                        "-Arkadaşlar,Müdür Bey'in de dediği gibi,yeni gelen beden eğitimi öğretmeni olan kadın biraz agrasif.Öğretmenin agrasifliğinin nedeni on yedi ağustos depremini yaşaması ve depremin travması.Bizzat gidip ben konuşacağım beden eğitimi öğretmeni olan arkadaşla.Siz yeter ki bana güvenin,biraz sakinleşin."
                                                        10-C sınıfı,sınıfına girerken derse çoktan ders öğretmeni olan coğrafya öğretmeni Seher Hanım girmişti.Çocuklar sıralarına geçerken çocukların nerede kaldıklarını sordu.Çocuklar da hep bir ağızdan durumu anlatmaya kalkınca uğultuyu kesmek adına masasına vurarak Seher Hanım,öğrencileri susturdu:
                                                      "-Yiğit sen anlat,neden geç kaldınız?"
Biraz abartılı şekilde durumu izah etti.Seher Hanım,adı dokuza çıkıp da sekize inmeyen bu sınıfa inanmayıp konuyu kapattı ve dersini anlatmaya başladı.Konu Dünya'nın Hareketleriydi.Seher Hanım konuyu anlatırken dersi sadece Bürkan ile Okyanus dinliyordu.Barlas,Yiğit ile sıra altından bahis oynuyor,Alkın Alpay Görkmen ile konuşuyor,Utku ise dünyadan kopuk hayallere dalıyordu.Ceysu ise sıranının üzerine başını koymuş uyuyordu.Seher Hanım,bu sınıfa alışmıştı.Göstermelik olarak bir iki uyarıda bulunuyor,ardından dersini anlatmaya devam ediyordu:
                                                      "-Hocam,ayıp oluyor ama.."
Alkın Alpay,ne hikmetse derse katılıyordu.Seher Hanım,neyin neden ayıp olduğunu sorunca Alkın Alpay da nedenini söyledi:
                                                       "-Baş parmağınız ve işaret parmağınız ile yaptığınız yuvarlak işareti hiçte hoş değil hocam.Bize şey mi demeye çalışıyorsunuz?"
Sınıfın şakacı çocuğu,sınıfı güldürmeyi başarmıştı.Seher Hanım,sinirlendi.Sinirini gizlemeye çalışıp öğrenciyi kaide almayarak dersi anlatmaya devam etti.Kapı çaldı.Gelen okulun müdürüydü.Yanında iki kişi vardı.Muhtemelen bu iki kişi,sınıfa yeni gelen iki öğrenciydi.Sınıfın az olan mevcudunun çoğalmasıyla birlikte sınıftaki kız öğrenci sayısı da artıyordu.Müdür Bey,yeni gelen öğrencileri tanıttıktan sonra ders öğretmeninden müsade isteyip sınıftan çıktı.Yeni gelen öğrencilerden boş bulduğu sıralara ayrı ayrı geçti.Pencere kenarındaki dördüncü sıraya geçen öğrenciye söz hakkı verdi,pencere kenarına geçen öğrenci kendini tanıttı.İsminin Güldem olduğunu söyleyip hangi okuldan geldiğini ekledikten sonra sırasına oturdu.Ardından kapı kenarındaki üçüncü sıraya geçen öğrenciye söz hakkı verdi,kapı kenarına geçen öğrenci kendini tanıttı.İsminin Yağmur olduğunu söyleyip hangi okuldan geldiğini ekledikten sonra sırasına oturdu.Hayatında ilk defa kız görürmüşçesine sınıftaki erkeklerin gözleri bu yeni gelen iki kız öğrencideydi.İçlerinden en istikrarlısı ve terbiyelisi Barlas olmalı ki sadece o Güldem'i süzüyordu.
                                                      Dersten çıkış zili çaldı.Coğrafya Öğretmeni Seher Hanım,öğretmen masasındaki kitaplarını topladıktan sonra sınıftan çıkıp sınıftan ayrıldı.Az önce kızları pür dikkat süzen erkekler hiç oralı bile olmayıp bahçeye çıkmışlardı.Sınıfta bir tek Barlas kaldı.Barlas dışında sınıfta bir de Güldem vardı.Barlas,muhabbet açmaya çalıştıkça Güldem'den hiç karşılık alamıyordu.Barlas'ın neydi şu kilolarından çektiği?Arsızca Güldem'in yanına oturdu,resmen Güdem'in yanına çakılı kalmıştı.
                                                     Derse giriş zili çaldı.Ders Edebiyattı.Öğretmen zilinden sonra Mahir Bey,sınıfa girdi.Sınıfta yoklamayı yaptıktan sonra kısaca sınıfa yeni gelen iki öğrenciyi tanıdıktan sonra dersi anlatmaya başladı.Konu on yedinci yüzyıl divan edebiyatı şairleriydi.Konuya tam başlamışken dersi Güldem'in sitemkar sözleri böldü:
                                                   "-Hocam,Barlas beni bu sıraya sıkıştırıp beni taciz ediyor."
Barlas'tan inkar gecikmemişti.Mahir Bey,olayı tam olarak algılamak için sorduğu sorulara yanıt almaya çalıştı.Yine ılımlı tavrıyla iki öğrenciyi sakinleştirdi,bilakis Barlas'ı.Ardından Barlas'ı başka sıraya oturttup dersine devam etti.Mahir Bey'in yine dersi bölünmüştü.Sınıfa Müdür Hasan Lacivert ile Müdür Yardımcısı Dilber Hanım gelmişti.Yine bu sınıfa çanta konrolü yapılacaktı.Çantadan çıkan sigaralar ve yastıklar toplanacaktı:
                                                  "-Hocam,doğrusu çok istikrarlısınız.Öğleden önceki son ders ile öğleden sonraki ilk derse gelip düzenli olarak bizi kontrol etmekten bıkmadınız mı?"
Bu sözü söyleyen sınıfın şakacı çocuğu Alkın Alpay'dı.Dilber Hanım'dan yanıt gecikmedi:
                                                "-Siz,haylazlıktan bıktınızda mı biz kontolden bıkalım?"
Dilber Hanım,Hasan Lacivert'e dönerek bir öğrencinin çantasından çıkan yastığı göstererek:
                                              "-Bu sınıf,meslek hayatımda bir ilke imza attı.Çantadan yastık çıktı ya.Bu ilke imza attığın için tebrikler Utkucu'ğum."
Bütün sınıf,kahkahalarla gülmeye başladı.Müdür Hasan Lacivert,kahkahaları susturduktan sonra Utku,Dilber Hanım'a yanıt verdi:
                                             "-Ben de sizi tebrik ederim hocam,bugünkü uykumu mahvettiğiniz için."

( Demirbaşlar 2-iki Demirbaş Daha başlıklı yazı Oğuz batın tarafından 13.05.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.