Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi aslında ama görmek
için, anlamak için geniş ufuklu olmak, olayları iyi gözlemlemek, iyi okumak
gerekiyordu.
Nisan 2012'de, Musul ve Kerkük bölgesine dikkatleri çekmek,
orada yalnız olduğunu fark ettiğimiz soydaşlarımızı gündeme getirmek ve bir
kamuoyu oluşturabilmek adına Balıkesir'de bir Kerkük gecesi yapmaya karar
verdik, bunun için gerekli girişimlerde bulunduk ve Türkmeneli Dernekler
Federasyonu Başkanı Kemal Beyatlı Bey'le irtibata geçtik, ancak programları
nedeniyle Balıkesir'e gelemedi. Bu arada bize bir mail gönderdi.
"Irak Eller: Türkmeneli" başlıklı yazımda bu maile
yer vermiş, yazıyı internet sayfamızda yayınlamıştım, ancak önemine binaen
bugün maili noktasına dokunmadan tekrar yayınlama gereği duyuyorum. Buyrun
Kemal Beyatlı Bey'in bugünü haber veren e-postası:
Sn. Mustafa Kuvancı
Bayşad (Balıkesir Yazarlar ve Şairler Derneği) Yönetim
Kurulu Başkanı
Başkanım, manidar bu girişiminiz bizi çok mutlu etti.
Türkmenler haklı davalarını duyurmak için sizler gibi duyarlı yöneticilere
ihtiyacı var. Allah sizlerden razı olsun.
Başkanım, sizin bu gecenize şahsen katılmak isterdim.
Sizleri de yakından tanımış olurdum. Ancak Bilecik Ünv. İle yapmış olduğumuz
bir sempozyum nedeniyle üzülerek söylüyorum sizin düzenleyeceğiniz Kerkük
Gecesine katılamayacağım.
Sizlerden ricamız Kerkük Gecesinde ele alacağınız konular
arasında şu konulara da yer verirseniz sevinirim:
1. Türkmeneli
(Irak Türkmenlerin yaşadıkları bölgenin adı) Türk coğrafyasının güney
sınırıdır. Bu sınırı korumak Türkiye devletinin, hükümetinin ve bütün
partilerinin programında, stratejisinde yer alması gerekir.
2. Şu anda
Türkiye hükümeti Irak’ın kuzeyiyle işbirliği yapmaktadır. Bu işbirliğin ana
başlığı ticari menfaatler doğrultusunda yol almaktadır. Oysa milli çıkarlar ve
aynı soydan ve kandan olan kardeşlerin çıkarı üç-beş kuruşa kurban edilmek Türk
devletine ve hükümetine yakışmaz.
3. Irak’la olan politik ilişkiler Bağdat
merkezli olmalı. Irak’ın kuzeyindeki oluşumla işbirliği yapılırsa ister istemez
Irak’ın bölünmesine çanak tutulmuş olur. Buda sık sık Irak’ın bütünlüğünden
bahseden Türkiye hükümetinin söylemine ters düşmektedir.
4. Türkmenlerin
yaşadıkları şehirlere 2003 ten beri yoğun şekilde Kürt göçü yapılmaktadır.
Yakın zamanda Türkmen şehri olan Erbil’deki Türkmenleri nasıl asimle ediliyorsa
şimdide Kerkük’teki Türkmenleri asimle edilmeye çalışılıyor. Türkmenlerin yoğun
oldukları semtlerde suikastlar, patlamalar yapılıp Türkmenleri şehit
edilmektedir. Türkmen iş adamların çocukları kaçırılıyor. Büyük paralar fidye
olarak istenmektedir.
5. Bütün
patlamalar Türkmen bölgelerinde yaşanıyor. Neden Kürt bölgelerinde patlama ve
çocuk kaçırma olmuyor?
6. Erbil ve
Süleymaniye şehirlerinde Türk inşaat sektörü çalışıyor, okullar açılıyor,
üniversiteler kuruluyor, yollar, havaalanı, hastaneler v.s. girişimler
desteklenmektedir. Yani Kürt bölgeleri ekonomi yönden kalkındırılıyor ve bir
merkez haline getiriliyor. Buna karşın Türkmen bölgeleri ticari yönden öksüz bırakılıyor.
7. Son olarak
bütün yazar çizerlerin düştükleri bir hata var: yazılarında konuşmalarında
kuzey Irak diye bölge tanımı yapmaktadırlar. Oysa Irak’ın Kuzeyi var. Kuzey Irak
diye bir bölge yok.
Kusura bakmayın başkanım, sizler daha iyi bilirsiniz, ama
bazı konuları hatırlatmak istedim.
Ayrıca bana açık adres gönderseniz Kerkük Gecesinde
kullanmak için size birkaç Türkmen bayrağı gönderirim. Arzu ederseniz bazı
kitaplar da gönderirim. Dostlara hediye etmek için.
Saygılarımla
Kemal Beyatlı
Türkmeneli Dernekler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı