MAVİ KARANLIK

 

Yazarı:                          :Vedat Türkali

Türü                              :Roman

Sayfa                             :448

Kullandığı dil               :Türkçe  Üçüncü tekil ağzı.

Geçtiği yer                    : Bodrum

Zamanı                          : 1980 yılları

Kahramanlar              :

 

1- Nergis Deren              : Korhan’la ve  Özgür’le yaşadığı aşk trafiğinde kendine yön bulmaya çalışan biri.  Aile bağlarından kopuk, bağımsız biri. Ankara’da Dil Tarihte okumuş.

2- Muhtar Deren            : Nergis’in babası. İstanbul’da avukatlık yapmaktadır. Tatil için Bodruma gelmiştir. Bohem hayattan hoşlanır.

3- Korhan                      : Nergis’in Özgür’den ayrıldıktan sonra beraber olduğu erkek. Fen Fakültesinde fizik  asistanı.Doktorasını yapmaktadır.

4- Özgür                        :Nergis’in ilk aşkı.Paris’te kalmış bir süre.Sonrasında Türkiye’ye dönmüş. Mimarlığı yarım bırakmış.  Atölyesinde sanat çalışmaları yapmaktadır.

5- Jale                           : Muhtarın boşandığı eşi. Nergis’in annesi.  Ferhat’la birlikteliği varken bile başka erkeklerle yatıp kalkmaktan hoşlanan bir tip.

6- İzzettin Hadi              : Emekli maliyeci. Zengin. Bodrumdaki Akkonak adlı yerinde burjuvazi tabakasına kokteyller vermekten hoşlanır.

7- Haberci                       : Asıl adı Hadi. İstanbul’daki mahalli gazetelere haberler gönderir.

8- Rahmi-Fatoş:              Rahmi,kimyager,ecza deposu var. 1.karısını trafik kazasında kaybettikten sonra nişanlısından ayrılan Fatma(Fatoş) ile evlidir.

 

                                                                   ÖZET

 

       Avukat Muhtar Deren, yaz tatili için geldiği Bodrum’da  adeta denize girmiş kale manzaralı bir otelde kalmaktadır. Aynı zamanda kendisine ait teknenin  yapılmasını takip etmektedir.

Otelde kızı Nergis’le karşılaşırlar. Nergis’in yanında  uzun zamandır birlikte olduğu erkek arkadaşı  Korhan da vardır. Korhan, Fizik asistanı olup doktorasını yapmakta iken aldığı siyasi ölüm tehditleri yüzünden Nergis’le birlikte Bodrum’a gitmek zorunda kendisini hisseder. Nergis, arkadaşı Mürvet’in arabasıyla birlikte geldiklerini, Mürvet’in kısa bir süre sonra geri dönmesiyle evin  anahtarını kendilerine vereceğini ve de kendilerinin de yaz boyunca bu evde kalacaklarını söyler. Nergis, Korhan’dan dört aylık bebeğini aldırmıştır. Ankara’da annesi Jale ile birlikte yaşıyor. Jale, Nergis’in babası Muhtar’la Güzel Sanatlar Akademisi’nde okurken tanışıp evlenmiştir.  Okulu da yarım bırakmıştır. 17 yıllık evlilikten sonra ayrılıp ayrı yaşamaya devam ederler. Dokuz yıllık ayrılardır. Herkes kendi dünyasındadır. Jale, gününü gün etmeyi sever. Ferhat ile birlikteliği varken fırsat buldukça başka erkeklerde düşüp kalkmaktan hoşlanır.

       Nergis, Bodrum’da eski sevgilisi Özgür’ün de olabileceğini düşünür. Özgür, mimarlığı yarım bırakmış, Aspat’ a yazları takılmakta ve atölyesinde resim, heykel çalışmaları yapmaktadır. Babasından miras kalan İstanbul’daki bir hanın kirasıyla geçinmeye çalışır.

Akşam Akkonak’taki kokteyle katılırlar. Akkonak, emekli maliyeci profesör İzzet Hadi’nin Akdeniz tipi iki katlı,bahçeli, geniş,büyük Rumlardan kalma bir evdir. Evin tapusu İzzet Bey’in olmasına rağmen finansmanını ablası Jülide’ nin  Amerikalı  çok zengin olan eşi sağlamıştır. Burada kendilerine sanatçı, şair,yazar denilen elit tabaka ağırlanır. Hatta aralarında ajanların bile olduğu söylenir. Akkonak’taki kokteylde Muhtarın tanıdığı Rahmi de vardır,eşi Fatoş ile birlikte.  Rahmi kimyager olup ilaç deposu vardır. Muhtar, bir fırsatını bulup Fatoş  ile birlikte olmuştur.Yenir, içilir, eğlenilir.

Nergis ve Korhan, Akkonak’tan ayrıldıktan sonra gecenin ilerleyen saatlerinde kumsala   yakın bir meyhaneye takılırlar. Orada Paris’ten tanıdığı Zerrin ve de  eski sevgilisi Özgürle karşılaşır.Özgür’ün yanında Hollandalı sevgilisi Hana, Akdeniz belgeseli çekmek için iki  Pierre ve Natalia isimli iki Fransız da vardır. Nergis, Özgür’ü görür görmez onunla birlikte olduğu eski günlerini anımsar. On yedi yaşında iken onunla yatmış kızlığını ona vermiştir. Onun peşinden Paris’ e gitmiş orada birlikte yaşamışlardır.

Ülkenin içinde bulunduğu kaos ortamı, bu tatil beldesinde  de az da olsa kendisini gösterir. Özgür, doktorun birini  siyasi nedenden dolayı pataklamıştır. Bu olay, şehirde sansasyon  etkisi bırakır.

Her gece bir lokanta, her gece bir meyhane ya da pavyon. Korhan-Nergis, Rahmi-Fatoş, Muhtar, Özgürün yazlığındadırlar. Özgür, misafirlerine bahçede balık ziyafeti vermektedir. Tabi ki içkisiz olmaz. Atölye çalışmalarını da gösterir. Atölye de seramik, suluboya, pastal çalışması, mermer ve diğer kişisel becerilerini  de sergiler. Sohbette doktorun dayak faslı siyasi gündem içerisinde irdelenir. Rahmi, gençlerin ayaklanmalarının boş olduğunu polisin bu konuda acımasız olması gerektiğini savunur. Tartışmalar, büyüdükçe misafirlerin ruh halleri gerilir.Eğlence tatsız tuzsuz biter sonunda.

Nergis, bir akşamüzeri sahil boyundaki Yalı Kahvesi’nde yolda rastladığı İbrahimle oturmaktadır. İbrahim, tekne yapımındaki atölyede tornacı ustasıdır. Yazları gelip gitmelerin birinde İbrahim’in tekne turunda herkesin içinde öpmüştür Nergis.Günbatımında rıhtımı seyrederler.

İçsel duygulara kapılır Nergis:

Rıhtım boyu; sıra sıra bayraklı bayraksız,kımıl kımıl sallantılı direkler.Guletler, tirandiler, aynakıçlar, libertolar. Babamın yaptordığı tekne 16 metre  tirandilmiş. Fenike kayığı.Şişaman,karpuz kabuğu karnıyla kaç bin yıldır dolanır durur Akdeniz’de. O tekneleri de böyle güzel İbramlar yaptı; hepsi de öldüler.Tekneler de.  Yalnız denizin dibini boylayan birkaçı kalmış bugüne.Tek kalabilen batan! Kahpe dünya…” Kısa bir süre sonra Korhan,Zerrin, Rahmi-Fatoş, Muhtar, Özgür sahildeki meyhanelerin birine kapağı atarlar. Rahmi, dayak faslında baş parmağı incinen Özgür’e pansuman uygulamıştır.

Sonraki günlerin birinde aynı grup yine meyhan ede toplanırlar. Korhan ile Özgür sanat üzerine görüşlerini belirtirler. Burjuva parlamenterzmin korkuyu doğurdu belirtilir. Düşünmeyi söylemekten korkuluyorsa düşünmekten bile korkulur hale gelindiğinden anlatılır. Rahmi, her ne kadar karşı çıkışlarda bulunsa da ortamdan kopmaz. Korhan, sanatçının halkla birlikte olması gerektiğini savunur. Teknelerle birlikte Gökova’ya giderler. Muhtar da kiraladığı bir kotra ile gelmiştir.

Gökova dönüşünde Muhtar, kaldığı otelde yine yalnızdır. İçsel hesaplaşmalara girer. Ayrıldığı karısı Jale’nin erkeklerle kırıştırması gücüne gider. Öfke duyar,içine atar ama aynı naneyi kendisi de yemektedir. Kızı adına üzüldüğünü düşünür. Zaman  zaman Fatoş’ yakın dursa da uzaklaşmayı yeğler ama ondan gelecek evet’ e de hayır diyemeyecek kadar zafiyet içindedir.

Özgür, bir gün Ankara’dan gelen tim tarafından alınıp götürülür.  Özgür’ün götürülmesi moralleri bozmuştur. Nergis, adeta yıkılmıştır. Haberci’nin karakola girip çıkmasından onun ajan olacağı kuşkusuna kapılsalar da Haberci(Hadi),kendisini savunur. Gazetelere haber ulaştırmak için karakoldan haber alması gerektiğini söyler.

Muhtar Bey, teknesi için Malik Bey’ den borç para almıştır.Malik Bey ve Recai Beyler yüzeli milyonluk AKİTAŞ Yapı Ortaklığının en büyük üç ortağından ikisidir. Öteki ortak Ankara’da. Malik Bey’in eşi Nazan Hanım, Recai  Bey’in eşi ise Medalet Hanım da yanlarındadırlar. Sahil kıyılarında otel motel yapmak için boş arazilere el koyma peşindedirler. Bu işlerle uğraşan Kürt Nihat da vardır meydanda.Bir gün her iki grubun kapışacakları beklenmektedir.  İzzet Bey’in mekanı Akkonak’a giderler. Eğlenirler. Siyasi ortam masaya yatırılır. Nazan Hanım:

-          Yüzlerce kişinin canına kıyılıyor bu ülkede. Başımıza ne geldiyse hoşgörüsüzlükten,  komünistlere mi acınacak?” der.

Korhan’la Haberci arasındaki sohbetlerde Korhan şöyle der:

-          İşsizliğin gerçek nedenine inilmeden turistik gelişmeyl eçözümlenmez. Toprak sorunu,endüstri kurma sorunu var. Bağımlılıktan kurulmadan yol,okul yapmışsın neye yarar.

Tatil beldesine Nergis’in arkadaşı Banu gelir. Banu, soluk,uzunca boylu kızdır. Kendisinin                             Filiz olarak bilinmesini ister. Polisten kaçtığını, arandığını söyler. Ankara  Koleji’ni birlikte bitirmişler, Fakültede birlikte olmuşlar. Banu basketle ilgilenmiş. Siyasi davalardan içeri girip çıkmış.

Belirli bir süre sonra Korhan’ın kendisine karşı ilgisiz kaldığını düşünür. Korhan’ın gençlik yılları da pek parlak geçmemiştir. Okuldan arkadaşı Oktay’ın(okuldan arkadaşı. Bodrum’a tarihi kaçakçılık yapmaya geliyor.) anlattığına göre: eften püften şeyler yüzünden arkadaşlarıyla ters düştüğünü, olur olmaz kavgalara burnunu soktuğunu dayak yediğini dengesiz bir geçmişi olduğu ortaya çıkar.

Avukat  Muhtar, kaçamak ilişkilerine devam eder. Yine Fatoş ile gönül eğlendirmektedir. Fatoş,  butik dükkanı açmak ister ve bu sahil beldesinde kalmaya karar verir. Ama finans sıkıntısı çekmektedir. Recai  Bey’le para karşılığı yatmıştır. Sonunda butik parasını Recai Bey’den sızdırır.

 İstanbul’dan Muhtar’ın yazıhanesinin bombalandığı haberi gelmiştir. Muhtar, İstanbul’a gitmeden otelde rastladığı Filiz’in gerçek isminin Banu olduğunu onunla ilgili almış olduğu dava dosyalarından anımsar.

Özgür, sonunda tatil beldesine geri döner  ama sağlık sorunu hat safhadadır. Yürüyemez ve de doğru dürüst konuşamaz. Hacattepe’den  doktor Abuzer arabasıyla getirmiştir Özgür’ü. Nergis, bundan sonraki günlerini Özgür’ün iyileşmesi için feda eder. Tabi ki Korhan’ a karşı ilgisiz kaldığından dolayı da aralarına soğukluk girer.

 Muhtar, İst.’dan geri döner. Ortağı Selami kötürüm kalmıştır. İnme inmiştir ve yürüyemez. Recai Bey’in yanındaki Zübeyde ile ilişki kurar. Zübeyde, Recai Bey tarafından ihaleler için bürokratlara ikram edilmektedir. Otel  gelen İhsan İrfan’dan işkillenir. Hukukta beraber okumuşlar, avukatlık yaptıktan sonra işkence sorumlusu olarak devletle işbirliği yaptığını düşünür. Düşündüğü gibi de çıkar. Özgür,  kendisine işkence yapanları yöneten bu kişiyi bir lokantada yemek yerlerken anımsar.

Teknesinin yapımı bitmiştir. Teknesine kızı Nergis’in adını verir.

Korhan, Ankara’ya dönmüştür. Nergis’le yolları ayrılmıştır. Çok geçmeden terör saldırısında ölür.

Muhtar, rahatsızlanıp hastaneye yatmıştır.

Özgür, Nergis’in özverisiyle eski günlerine geri döner. Nergis’le yaptığı tekne gezisinde balık avlamaya çıkan İrfan ile karşılaşırlar. İntikamını hemen orada alır. Denizde boğuşma sonucunda İrfanın elindeki zıpçıkla onu öldürür.  

Haberci, gazetelere, İrfan’ın kendi eceli ile bir kaza sonucu öldüğünü bildirir.

Nergis’le Özgür birlikte Nergis Teknesi’yle Bodrum’dan ayrılırlar.

Değerlendirme : 1980’nin Türkiye’nin kaos ortamının  hemen öncesinde halktan kopuk, kendilerini ilerici sanan  burjuvazi aydınlarının çürümüşlük içerisinde nasıl zaman öldürdüklerini okurken; Nergis’in Özgür ve Korhan arasındaki aşk ekseninde çırpınışını burukluk içerisinde takip edeceksiniz. Okunması gerekli bir roman.

 

 

 

 

 

( Mavi Karanlık- Roman Özeti başlıklı yazı korkusuz tarafından 4.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.