Efendim bendeniz İsmail'den olma, Hatice'den doğma, Çorum'un Sungurlu kazasından, tevellüt binüçyüzkırkyedi İbrahim Bolkese. Şu karşıda görmüş olduğunuz, bacası filtresiz sigara dumanı gibi tüten mütevazı fabrika benimdir efendim. Rahmetli babamdan kalma bir fabrikadır. Ne üretiyorsun sorusunu soracak olursanız, ona da şöyle cevap verebiliriz. Başta düdüklü tencere olmak üzere, çatal, kaşık, bardak, çanak gibi bilumum mutfak araç ve gereçleri diyelim. Gayet mütevazı bir şekilde üretip, yine mütevazı bir şekilde iç piyasaya ve dış ülkelere muhtelif zamanlarda, çok mütevazı grostonluk tankerler ve yine mütevazi TIR'lar ile gönderiyoruz...



Baba mesleği dedik ya, bayrağı babamızdan devir aldık, biz de çocuklarımıza zamanı gelince, gayet mütevazı bir şekilde devredip köşemize çekilmeyi de biliriz evvel Allah. Demek ki neymiş, bu bir bayrak yarışı, bayrağı yere düşürmemeli...



Aşağı yukarı fabrikamızda beş yüze yakın işçimiz vardır. Benim işçilerim diye söylemiyorum ama hepsi pırıl pırıl el değmemiş pırlantadırlar ve benden bile daha mütevazıdırlar. Ne diyeyim ülke ekonomisine büyük katkı yapıyor hepsi. Hepsini alınlarından ve hatta spikerin kaleci Rüştü'yü işaret eden deyişiyle ''İşçilerim benim sizi her yerinizden öpüyorum, bu ülke sizin ile gurur duyuyor.'' Böyle işçiler ile gurur duyulmaz da ne yapılır? Siz olsanız belki benim duyduğum gururun on katını bile duyarsınız.



Efendim ben İbrahim kulunuz, refikam Gülbahar hatun ile altmışlı yıllarda çok mütevazı ve sade, İstanbul sosyetesinden bin beş yüz kişinin katıldığı bir tören ile Çırağan Sarayında dünya evine girdim. O zamanlar da Başbakanlarımız ve Cumhurbaşkanlarımız henüz kadrolu nikâh şahitliği yapmıyorlardı ve biz de ancak şahit olarak nikâhımıza o zaman ki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Spordan Sorumlu Devlet Bakanını davet edebilmiştik. Ahbaplarımızın, eşimizin, dostumuzun icabet ettiği bu düğünde, bana ve eşime çok mütevazı takılar taktı, sağ olsun davetliler. Ben ne yaptım düğünden sonra? O toplanan mütevazı takılar ile kendime son model mütevazı bir mercedes ile, boğazda yine çok mütevazı nohut oda bakla sofa bir yalı aldım. Yalımız o kadar mütevazıydi ki hizmetçilerimize bile ayrı ayrı odalar veremedik de on yedi tanesini koğuş usulü bir odada yatırdık o zaman. İçler acısı bir durumdu gerçekten...



Geçenlerde mütevazı bir uçak alayımda efendime söyleyeyim, iş seyahatlerine giderken tarifeli seferler ile uğraşmayayım dedim. Çok da büyük meblağ değil aslında. Bazılarının gemicik aldığı gibi bizimki de ufak tefek ikinci el az kullanılmış bir uçak yavrusu Boing en nihayetinde. Şimdi sıfırını alsan, bilirim çok milyon, o sebep ile tasarrufu da bildiğimden az çok, gittim ikinci elinden aldım. Her ne kadar uçak benzini çok pahalı ise de, daha sonra belki de LPG taktırıp daha ekonomik kullanabiliriz diye düşünüyorum. Zenginlerimiz porşeye, mersedese taktırıyorlar LPG ben uçağa taktırmışım çok mu? Boingim'in İçinde mütevazı bir banyosu, lavabosu, mütevazı altın kaplama muslukları; altın kaplama dediysem en düşük ayarlı altından, sakın yirmi dört ayar zannetmeyin. Yoksa elaleme hava atmasını ben de bilirim aslında da, ne gerek var efendim, hele ki bu zamanda. Bu kadar açlık yoksulluk, sıkıntı varken, varsın altın kaplamalarımızda yirmi dört ayar olmayı versin. Biz gariban ülkeyiz ayarı düşük altında olur, olmaz değil haniyse...



Geçenlerde yapılan ASİAD toplantısında; ha bu arada ASİAD nedir diyeceksiniz? Alçak gönüllü Sanayici ve İş adamları derneğidir efendim. O toplantıda sağ olsun arkadaşlarım beni genel başkanlığa layık görmüşler. Baştan kabul etmeme düşüncesindeyken, dostlar yemin billahi edip ''İbraam bey bu memlekette senden daha alçak gönüllüsü çıkmaz.'' diyerek teveccühlerini gösterip koltuğa oturttular. Öyle koltuk sevdalısı filan değilimdir aslında ama kafamın iyi çalışması için mabadımın yumuşak yerler ile temas etmesi lazım olageldiğinden, koltukların üstünü hemen ceylan derileri ile kaplatıverdim, o da mütevazılığımdan, yoksa ben de bilirdim timsah derisi ile kaplatmayı...



Aman efendim işte böyle bizim hallerimiz. Bu devirde çok önemli mütevazılık çok önemli alçak gönüllülük kanatlarınızı herkese gereceksiniz ki sizi sevsinler size değer versinler. Ne demiş atalar ''Mütevazı ol ki genç kalasın bu dünyadan da zevk alasın.'' Neşeli ol ki miydi o yoksa tüh karıştırdım. Atalar mı demişti bunu sahiden...

( Çok Mütevazıyımdır Çook başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 29.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.