İnsanlar varolduğundan bu güne kadar bir çok evreden geçmişlerdir. Acısı, tatlısı, iyisi, kötüsü, doğrusu ve bir çok yanlışı görebilme şansını yakalamıştır.
Bunların her birine tecrübe denir. Tecrübeler doğuştan gelmediği gibi ancak yaşanarak öğrenebilen birer yaşam parçasıdır.

Ece henüz 23 yaşlarında genç bir kızdı. Yaşı gereği birazcık oturaklı, birazcıkta çılgın davranışları olabilmekteydi. En sevdiği şey araba sürmek, arkadaşları ile bir yerlerde oturup sohbet etmek ve müzik dinlemekti. Ece’nin annesi ile babası bağlarını kopartalı yıllar olmuş ve Ece, annesi ile birlikte beraber abisinin yanında kalmaktaydı. Ece’nin annesi abisinin evlenmesini istiyor ve abisinin görüştüğü kişiye de olumlu bakıyordu. Çünkü Ece’nin abisi artık evlenme çağına gelmiş ve mesleğini eline almıştı. Ece bir o kadar güzel ve edepli bir insandı ama aşk yönünden işleri bu güne kadar hiç rast gitmemişti. Kim bilir belki de hayat onu nerelere sürükleyecekti.
Ece’nin ara sıra görüştüğü bir kaç arkadaşı dışında oturduğu bölgeden iki samimi erkek arkadaşı vardı ve kardeşi gibi görüyordu onları. Ece ne zaman üzülse, en yakın iki arkadaşı ile görüşür ve onlara derdini anlatırdı. İki yakın arkadaşı da Ece’ye tüm dertlerini anlatıp teselli yolu bulmaya başlarlardı.
Ece bir gün bir tane erkekle tanışır ve zamanla iyice alışır. 
Tabi bu arada Ece’nin beğendiği erkekte Ece’den hoşlanmaya başlamaktadır. 
Ece bunu en yakın iki arkadaşına anlatır ve arkadaşlarından da onay aldıktan sonra sevgili olmaya başlarlar. 
İlk bir kaç ay Ece ve sevgilisi için çok güzel gitmekte daha sonra işler kesata sarmaya başlamıştır ve umutsuzluk başlar. 
Ece artık onsuz yapamayacağını anladığını sanmaktadır ama ileride yanılacağının hiç farkında değildir. Bir gün sevgilisi ile arası bozulan Ece ağlamaktadır delilercesine... Buna içeren yakın dostları hemen gider ve aralarını yapmaya çalışırlar. İlk başta nafile gelsede sonunda ikna ederler ve ikiliyi barıştırırlar.
Ama gel zaman git zaman derken günümüzde pek çok rastlanan ayrıl, barış olayı bu güzel çiftte de başlamıştır. Fakat araya ister istemez her seferinde soğukluk girmeye başlar ve Ece kendini gizliden alkole vermeye başlar. Her geçen gün biraz daha fazla içen Ece işi artık iyice abartmış ve gözü kimseyi görmemeye başlamıştır. En yakın arkadaşı sürekli teselli vermeye çalışıyor ve Ece’yi mümkün olduğunca mutlu tutmaya çalışıyordu. Ece ve sevgilisi arasında ki sevgi bağı artık tamamen kopmuştu. Ece bu olaylardan sonra kendini sürekli derse vermiş ve güzel yerlere gidebilmeyi hayal etmişti. Ve sonunda çalışmaları iyi sonuç vermiş ve Ece tıp öğrencisi olmuştu. Abisi bu arada evlenmiş ve annesi ister istemez abisinin evinden ayrılmıştı. Bu durumda Ece ve annesi biraz da olsa boşlukta kalmış ve birbirlerine kenetlenmişti. Hayat bu ya ne olacağı belli olmaz. Ece ve annesi içinde bu geçerliydi. Derken Ece’nin şehirden ayrılma vakti geldiğinde en yakın iki arkadaşı ile vedalaşır ve ağlar. Ama bu hayatın sonu değildir iki taraf içinde... Gel zaman git zaman derken Ece mezun olur ve mesleğe ilk adımlarını atar. Artık her şey rayına oturmuş, düzene girmeye başlamıştır. Kendisi gibi doktor olan bir erkekle tanışan Ece ile ciddi bir ilişki süreci başlamıştır. Bunca yıldır atlattıkları badireleri aklına getiren Ece annesine danışır ve durumu anlatır. Abisi de onay verince Ece evlenir ve mutlu bir hayat sürer. Artık Ece’nin çocukları olmuş ve mutlu bir yuva kurmayı başarabilmiştir. 

Azim bir insanda olması gereken en önemli şeydir. Azim olmadıktan sonra ne kadar zeki olursanız olun bir çiçek yaprağı kadar bile yer dolduramazsınız dünyada. O yüzden hayatınızın drama sahnesinde önünüze sunulan tüm fırsatları değerlendirin ve her zaman birilerinden bir şey bekleyen birisi olmayın. İşte o zaman sizde kazanırsınız ve hayatın gerçeklerinin farkına bir nebze bile olsa varırsınız. Unutmayalım ki ne ekersen onu biçersin. Kimine göre sevgi birilerinin kollarında, kimilerine göre bir ailenin çatısı altında. Ama ne olursa olsun, mutluluk hep kendi kalbinizde..
( Hayat Draması başlıklı yazı talhakazgi tarafından 14.08.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.