Bir Şehrin Tam Ortasında Ölebilirsin
Bir şehrin tam ortasında
ölebilirsin
üstüne doğru gelen askerlere
ve tanka
bir elin ile dur işareti yapıp
diğer elinle çiçek verebilirsin
duyguları yoktur ne tankların
ne de miğferler ile makineli
tüfeklerin
muhtemelen seni vururlar
ya da tam önüne gelip zınk
diye dururlar...
Belki o anda bir kelebek
üç beş günlük ömrü kaldığının
bilincinde olmadan
özgürce kanat çırpıyordur
ülkemin dağlarında
hani bir oyun da vardı
bilirsin
''İnsanlar değilse de
kelebekler özgürdür.''
Yüreğim gibi hop oturup hop
kalkıp çırpınan balıklar vardır
Laz dümenli pos bıyıklı deniz
kokan adamların ağlarında...
Güneş merhaba demişse bulutu
kenara itip
ve kaldırımlar
işçi kadınlarla erkekler tarafından
sabahın köründe çiğnenip
duruyorsa
üç beş kuruş geçimlik için
telaş yaşam telaşıysa
her şeye rağmen ayakta
kalabilmeli
dik durabilmeli eğilmeden
bükülmeden...
Ama bil ki şehrin hafızası
kuvvetlidir
şehir unutmaz asla
kendine ve insanlarına yapılanları
Tanrının da unutmadığı
gibi...
Bir şehrin tam ortasında
ölebilirsin
ya da
bir şehrin tam ortasında
sevdiğin kıza sarılıp dudaklarından
öpebilirsin
eğer ki
çevrende sana doğrultulmuş silahlar
başı miğferli, beli coplu
adamlar izin verirse...
Vermeseler de fark etmez
sen yine sevdiğine sarıl ve
doyasıya öp dudaklarından
aşka silah işlemez...
Bir şehrin tam ortasında
ölebilirsin
bir şehrin tam ortasında
bir şehrin...
(
Bir Şehrin Tam Ortasında Ölebilirsin başlıklı yazı
AhmetZeytinci tarafından
21.12.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.