Yabancı dil eğitimi ülkemizde çok ciddi bir sorun. Öyle bir sorun ki ilkokul dördüncü sınıftan, hatta artık biraz daha ileri giderek ana okulundan, başladığımız yabancı dil eğitimimiz üniversite sonunda “What is this?” “This is a book.” İngilizcesinden ileri gidemeyen bireyler yetiştiriyor sadece.


            Gürcistan’da üniversite okuyan bir öğrencim vardı. İlk yılın dönüşünde şöyle demişti: “Sınıfımızda her milletten öğrenci var. Japon, Çinli, Hintli, Suriyeli, Rus, Gürcü... Türk olarak iki kişiyiz. Sınıfta herkes İngilizce konuşuyor, sadece biz iki Türk İngilizce bilmiyoruz.”


            Geçtiğimiz aylarda bir kuruluş ülkelerin İngilizce seviyesini yayınlamış. Ülkemiz, değerlendirmeye tabi tutulan 63 ülke arasında 47’nci olmuş. Bu sıralama, yeterlilik seviyesinde beş gruba ayrılan ülkeler anasındaki beşinci gruptaki yerimizi ifade ediyormuş.


            Peki, neden bu kadar zor bizim yabancı dil öğrenmemiz? Neden öğretemiyoruz çocuklarımıza İngilizceyi?


            İngilizce öğretmeni bir arkadaşımın anlattığı bir olay vardı: “Bir öğrencimiz, babasının akademik görevi nedeniyle İngiltere’de doğmuş, İngiltere’de okumuş. Daha sonra babasının görevi bitince Türkiye’ye gelmişler ve çocuk altıncı sınıftan bizde okula başladı. İngilizce sınavından ellinin altında puan aldı. Veli okula geldi, çocuğun ana dilinden daha düzgün İngilizce konuştuğunu, nasıl düşük puan aldığını merak ettiğini söyledi. Anlattık, bizde konuşma İngilizcesi öğretilmiyor, biz gramer öğretiyoruz. Dolayısıyla bir İngiliz gelip bizde sınava girse yeterli puanı alamaz.”


            Dil konusunda şöyle bir araştırma yaptım, bu konuda yazılmış birkaç ilmi çalışma okudum. Ortak sonuç ülkemizde İngilizce gramer öğretimi olduğu için çocuklarımızın İngilizce öğrenememesiydi.


            Bu konuda yeterince ilmi çalışma yapmış üniversitelerimiz, makaleler yayınlamış akademisyenlerimiz. Ama hala aynı tas aynı hamam devam ediyoruz.


            Kısa bir süre önce sayın Milli Eğitim Bakanımızın bu yaraya parmak bastığını gördüm. Çocuklarımızın İngilizce öğrenemediğinden şikayet ediyordu bakanımız. Tamam dedim, nitekim bir çözüm bulacaklar bu eksiğimize. Haberin tamamını okuduğumda ne kadar yanıldığımı fark ettim.


            Şöyle diyordu sayın bakan: “Çocuklarımıza İngilizceyi doğru öğretemiyoruz, bunun sebebi de sınıflarımızdaki sıra düzeni, en kısa zamanda U düzenine geçeceğiz.”


            Aman Allah’ım!..  Dil eğitimdeki en büyük sorunumuz tespit edilmiş ve çaresi de bulunmuş nitekim!


            Merak ediyorum, eğitim yapımızın başındakiler hiç mi ilmi makale okumaz, hiç mi ciddi araştırma yapmaz? Gerçekten bir ekipleri yok mu? Böyle ciddi konularda komik şekilcilikle sistemi düzelteceklerini mi sanıyorlar?


            Ne zaman şekilciliği bırakıp bir işin felsefesini kavrayıp özüne ineceğiz?


            Galiba hiçbir zaman!...




( U Düzeni başlıklı yazı M. Kuvancı tarafından 14.01.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.