Yılların yüzüme attığı çizik
Mecrâsız ırmağın akışı gibi
Hatıralar suskun , hayâller ezik
Hastanın marazdan bıkışı gibi

Er olan firkatta yaparken düğün
Dert yoldaşım, çile aşım her öğün
İdam hükmü yemiş boynu büküğün
Kırılan kaleme bakışı gibi

Eski resimlerde ayın on dördü
Zaman ağlarını gam ile ördü
Kırık bir aynada ansızın gördü
Geceye şimşeğin çakışı gibi

Lâl oldu lisânım sözlerim yorgun
Tükendi hevesim arzular durgun
Hevâ dehlizinde yediğim vurgun
Cellâdın urganı takışı gibi

Boyun kıldan ince ilâhi emre
Hüzün sağanağı yağarken ömre
Dilerse hazânda düşürür cemre
Ebemkuşağının çıkışı gibi


Farketmiyor yergi, övgü sevene
Sevda lugatında yer yokmuş kine 
Bazen bir iç çeker daralır sine
Mezârın ölüyü sıkışı gibi

Ah ettikce yürek bağladı nasır
Hicran diyarında günler bir asır
Ömrümce kendimden gizlediğim sır
Şemin pervâneyi yakışı gibi


Buğulu camlara benzer sûretim
Hebâ oldu sandım bunca gayretim
Bir nazar eyledim arttı hayretim
Hasretim gönlümün nakışı gibi 


Ahmet İslamoğlu

( .....nakışı Gibi başlıklı yazı günahii tarafından 16.01.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.