MUTLULUĞA GİDEN YOL


Siz mutluluktan çığlık çığlığa ağladınız mı hiç?

Ben bugün ağladım hem de saatlerce mızmız bir çocuk gibi!

Niye mi?

İki gün önce yazdığım"Sevgi İnanç Pozitif Düşünce Üçgeni"yazım çerçevesinde bize verilen ömrü yaşarken hayat yolunda;yaklaşık 4 ay öncesi Sevgili Eşimin,ismini bile telaffuz etmekten rahatsızlık duyduğum hastalığıyla birlikte savaşımız başlamıştı.

Bu öyle bir savaş ki her gün ölmek gibi bir şey!

Günbegün yaralanıyorsun;canın acıyor,için kanıyor,ruhun kararıyor,göz pınarları kuruyor,masanda yemekler boğazına düğümleniyor,çayın bardakta buz gibi sana ne oldu diye bakıp duruyor.
Evin ocağın boynunu bükmüş çocuk gibi mahzunlaşıyor.
Kafesinden hiç çıkmayan kanaryamız bile,bize ne olduğunu hiç anlamıyor ama üzülüyor,çünkü sesi hiç mi hiç çıkmıyor.

İçlerine ateş düşen evler çok iyi bilirler.
Acı çekerek yaşamayı,yüzünde maskeyle dolaşmayı,yerde misin gökte misin,gündüzde gece misin,var mısın yok musun,ruhun yorgun,sen yorgun yoksa uykusuz musun aylardır biteviye?

Güzel giden hayatımızın yolunda öylesine meşakkatli bir yol çıktı ki önümüze;keskin virajlı,bir tarafı dağ,bir tarafı uçurum.
Biz sağımıza dağları aldık,solumuza yüreğimizi,uçurumu görmek istemeden yürüdük
hedefimize doğru.

Bu yolda yorulmadık mı hiç?

Henüz yolun başındayken bile enerjiniz tükeniyor,ruhunuz daralıyor,tansiyon tavan yapıyor,panik atak ataklar halinde geliyor,gözlerin feri sönüyor,geçmeyen yorgunluk alıp başını gidiyor.
Hastalık sende de kol geziyor.

Eşim ameliyattayken oğlumla bir karar almıştık.
Bizim hasta olma gibi bir lüksümüz olamazdı.
Eğer Çınarın iyi olmasını istiyorsak önce bizim iyi olmamız,yine eskisi gibi hep pozitif düşünüp önümüze çıkan engelleri aşıp dağımıza yaslanmamız hedefimizdi.
Bu aslında hiç kolay bir şey değildi,mücadelemiz amansız bir savaştı.

Ameliyat sonrası hemen kemoterapi başlamıştı;beklemek olmazdı,düşman sinsice yapışmıştı bize kene gibi.
Öylesine yoğun zor ve sıkıntılı günler geçiriyorduk ki lakin sevgiyle,tabiple,duayla,sabırla,eşle dostlarla,akrabalarla,arkadaşlarla,hastane çalışanlarıyla çoğu şeyi zorda olsa kademe kademe aşıyorduk.

Gerçekten biz seviliyor muyduk?...

Biz ailece her şeyi,herkesi çok sevmiştik.
Yaşayan ve yaşatılan ne varsa güzeldi,sevgiyle yaşamak ayrı bir güzellikti,paylaşmaksa en güzel mutluluktu ve biz mutluyduk.
İnşallah baharda yine yeşerip açacağız çiçek misali.

Her bir kemoterapi kurşun gibiydi içimize sıkılan ama koca çınarı etkilemiyordu sanki derken 4.kurşun bizi öyle bir yaraladı ki ödüm koptu!

Koca çınar sendeledi ama bize hiç hissettirmedi.
Ay ışığının birdenbire ışığı söndü,gözlerine perde gibi inen yağmur bulutlarından yıldızları göremedi.

Kış kıyamette dışarıda kuvvetli esen rüzgarın evimizde duyulan ıslık sesi;hızlı hızlı atan kalbimizin sesi,o anlarda çıt çıkmayan hanemizde o kadar yankılanıyordu ki kulaklarımızda,her dem severek,hissederek dinlediğim müziğin sesi hüzzam makamında kendi kendine sesleniyordu.

Neyse ki rüzgarın hızı kesildi,nefesimiz düzeldi,yüreğimizdeki sevgi kardelen gibi karları deldi,güneşi gördü sevindi,boynunu bükmedi.

6.kurşunda damarımıza sıkıldı,kan durduruldu,durum değerlendirilmesi için savaşa ara verildi.
Çıkacak sonuç çok merak edildi,heyecandan bacaklarımın dermanı kesildi,tedirginlikten güler yüzlü maskem yüzümden düştü.

Sonuç alırken veren yüze pürdikkat bakıldı,fakat ondan hiç bir şey anlaşılmadı
Alınan rapor nefessiz okundu...
Maske kayıptı ama gülen yüz birden eski yerine oturdu
Gözlerin ışığı yandı,etraf nasılda birden aydınlandı
Rapor sahibi beni görünce ta uzaktan mesajı aldı,içimiz rahatladı
Tedaviye cevap alındı,genel taramada vücudun hiç bir yerinde metastaz olmadığı tespit edildi.
Savaşa tedbir,planlanan tedaviye devam kararı alındı.
Hedefimize az kaldı...
Hayata dair sınavda sabırlar da zorlandı.
Dostlara çevreye hemen haber salındı.
Sevdiklerimiz de mutluluktan pay almalıydı.
Mutluluğa giden yolda yolcuların hepsi alkışlanmalıydı.


AYLA CERMEN TÜFEKÇİ

( Mutluluğa Giden Yol başlıklı yazı Ayışığı tarafından 26.01.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.