6-7-8 Şubat tarihlerinde Bursa Orhaneli’nde bir çalıştay vardı. Bir bölümüne katılma imkanı bulduğum çalıştay, Yörük Türkmen dernek, federasyon ve konfederasyonlarının ortaklaşa gerçekleştirdiği “Yeniden Diriliş Çalıştayı”ydı.

 

Türkiye’nin 60 ilinden gelen Yörük - Türkmen derneklerinin oluşturduğu yirmi bir federasyon ve  üç konfederasyonun katılımıyla gerçekleşen çalıştayda  Yörük – Türkmen dernekleri, federasyonları ve konfederasyonlarını tek çatı altında toplayan “Türkiye Yörük Türkmen Birliği” kurulması kararı alındı ve yapı oluşturuldu.

 

Van, Aydın, Bursa, Balıkesir, Antalya, Konya, Kırıkkale, Hatay, Mersin, Muş, Adana,  Gaziantep, Kırım, Kerkük, Halep… gelen dernek başkan ve temsilcileri sorunlarını anlattılar, çözümler arandı. Dernekler arası dayanışma ve kaynaşmanın sağlanması için fikirler üretildi.

 

Çalıştaya Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan ve değişik üniversitelerden akademisyenler yanında Söğüt, Domaniç, Orhaneli, Dursunbey, Karakeçili belediye başkanları da katıldılar. Bunun yanında her siyasi görüşten katılımcının olması ve hepsinin bir çatı altında buluşma arzusu en dikkat çeken noktaydı.

 

Türkiye’nin en büyük ve güçlü sivil toplum kuruluşu olma yolunda ilk adımın atıldığı bu çalıştayda bir de sonuç bildirgesi yayınlandı.

 

Bildirgede Türk dünyası ve İslam coğrafyasının yeniden dirilişi için bu birliğin gayret edeceği vurgulanarak şu ifade edildi: “Amacımız; Türkiye Yörük Türkmen Birliği; ülke bütünlüğünü tesis, dil birliğinin devamı, ideal birlikteliği sağlanması, Dünya Türklüğü ile kucaklaşarak dünya emperyalizminin mezalimi altındaki Doğu Türkistan, Ortadoğu, Balkan ve Kafkas Türkleri başta olmak üzere Dünya Türklüğüne sahip çıkarak, Türk kimliği ve kültürünün yaşatılmasıdır. Türkiye Yörük Türkmen Birliği, İslam Coğrafyası ve Türk Dünyası ile bütünleşmeyi, kucaklaşmayı kendisine ilke edinmiştir. İslam Coğrafyası ve Türk Dünyasında yaşanan zulüm, baskı ve hatta katliamlar biz Yörük Türkmen camiasını derinden yaralamaktadır. Bu yapılan zulüm, işkence ve katliamların bir an önce durdurulması konusunda gerekli girişim ve faaliyetlerin yapılması bizlerin birinci önceliğidir.”

 

Türkiye’nin birlik ve beraberliğine de dikkat çekilerek şöyle devam ediyordu bildiri: İslam coğrafyası ve Türk Dünyasının en önemli kalelerinden biri olan Misak-ı Milli sınırlarımız içerisinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti isminin, bağımsızlığımızın sembolü olan ay-yıldızlı bayrağımızın, üniter devlet yapımızın hiçbir ortamda tartışmaya açılamayacağı ve pazarlık konusu edilemeyeceği, Türkiye Cumhuriyetinin resmi dilinin Türkçe olduğu gerçeğinin değiştirilemeyeceğini önemle vurgular, milli değerlerimize sahip çıkmanın asli görevimiz olduğunu belirtiriz.”

 

Bunun yanında ülkemizdeki terör hareketlerine, yıkıcı, bölücü faaliyetlere de tepkisini gösteren ve yetkilileri acilen göreve çağıran, Yörük Türkmen camiası olarak bu durumun karşısındaki tepkisini belirten ifadeler de dikkat çekiciydi: Ülkemizin doğu, güneydoğu başta olmak üzere, muhtelif bölgelerinde terör odaklarının devleti ve hukuku yok sayan bölücü, ayrıştırıcı ve yıkıcı faaliyetlerinin bir an önce durdurulması, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması, doğu ve güney doğuda yapılan bu etnik ayrımcılığın milletimize zarar ve rahatsızlık verdiğinden, bölgede acilen hukukun üstünlüğünün sağlanması gerekmektedir.”

 

Toplantıda özellikle Doğu ve Güneydoğu’dan gelen katılımcıların özellikle bu bölgedeki Türk varlığının göz ardı edildiği ve bölge insanının yalnız bırakıldığı yönündeki sitemleri haklı bulunarak bu bölgede etkinlikler yapılması onlara manevi destek olunması kararı da alındı. Bu konu sonuç bildirgesinde de yer aldı: “Yörük Türkmen camiası olarak, doğu ve güney doğuda yaşayan Türkmen kardeşlerimizle bütünleşmek, bölge halkıyla sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunarak, ülke bütünlüğüne katkı sağlamak amacıyla en kısa sürede çalışmalara başlanılacaktır.”

 

Türkiye’nin en güçlü sivil toplum kuruluşu olma yolunda ilerleyen bu hareketin başarılı olacağına inanıyorum. Bu çalıştayın ve sonuçlarının Türk-İslam alemine hayırlar getireceği inancındayım. Türk milletinin “yeniden dirilişi” olması temennisindeyim.



( Yörüklerin "Yeniden Diriliş" Çalıştayı başlıklı yazı M. Kuvancı tarafından 16.02.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.