Dün gece

Isıtırken düşlerimi mehtabın gölgesinde

Menekşenin dalında dönüyordu pervane

Astığım adakların eteklerinde;

Biteviye

Yokluğun varlığımda bilmece

 

Dün gece

Okuduğum romandan dörtnala fırlıyordu süvari

Yaklaşan nal sesleri kulağımda ince ince

Elimi tutan kahramanı;

Yiğit, çakır efe

Birkaç yorgun harfin esiri

Satırlar arasına saklanan gizli özne

 

Dün gece

Avuçladım özlemi dinlediğim baladın öyküsünde

Boğazıma düğümledim yükselen keman tizini

Yutağımda boğum boğum

Akıttım göz çukurlarıma ;

Öylece

Damla damla biriktirdiğim her mısrada

Yokluğunu doldurdum saydam fanuslara

Lebalep doyum doyum

Lirik bir şarabı yudumladım sonra hece hece

 

Dün gece

Soğuk ve karanlık odamın penceresinde

Alazladığım kırıklarımı kanattım;

Delice

Akrep yelkovana yetişme derdinde

Merhabaya hasret yıllar sesinde

 

Dün gece

Kirpiğimde salladım soluk bir resmi

Kimliği belirsiz dillerin lehçesinde;

Ağıt söylemli ninnilerle

Masallar anlattım bükün vurgunu yemiş kelimelerle

Lal dilim döndüğünce

Avuttum anlamsız yalnızlığı sessizce

 

Dün gece

Göz kapaklarımda uyuttum sensizliği

Ayaz mevsimin ıssızlığında gizlice


 Songül Bulut

( Dün Gece başlıklı yazı Songül Bulut tarafından 18.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.