İşte hal böyleyken başladı yaşam denilen öyküm.
Daima adaletli olmaya özen gösterdim ve insanları,
üzmemeye çalıştıkça üzüntü çukurunda boğdular beni.
Üzüntü çukurunda boğuldukça dirildim öldükçe,
daha da güçlü bir vaziyette.
Hal böyleyken bir çok insanla tanıştım.Diğer yaşayan,
yaratılan insanlar gibi.
Dünya denilen gizemli evren çok acayip değil mi sizce de?
Çeşitli bin bir türlü varlığı ile nelere kadir bir bilmece hayat denilen süreç?
Daima soru işaretleriyle dolu ve şüphe kol gezerken evren?
En çokta insan üzerin de hafiye gibi gözler dört bir tarafa dönüp dururken?
Daima sorular,şüpheler ve bu şüphelere,sorulara cevap bulamazken.
Küçükken ve gelişme çağın da olan tüm insanlar şöyle bir soru ve şüphe ile karşılaşmakta bence ?

Allah bizi yarattıysa Allah'ı kim yarattı peki?

Bu soruyu sizler ve bende sormuştum çocukluğumuz da ve gençliğimiz de ?
Sonra Allah'ı aramaya araştırmaya başlamadık mı?
Şuna şüphem yok,ne diyor bu kadın hisseder gibiyim ve bu gibi soruları bende,biz de sorgulamıştık kendi kendimize ve soruların cevabını yaşamış olduğumuz kendi yaşam döngümüz de bulduk veya bulamadık hala?

Gençliğe ilk adımımı atarken aileme şöyle bir soru sorma gereği duymuştum?
Anneciğim bizi Allah yarattıysa ,Allah'ı kim yarattı peki?
Ailem panikle şöyle cevap vermişti.
O nasıl bir soru sakın böyle saçma sapan günaha giren sorular sorma..!
Peki ben nasıl ve kimler den öğrenecektim benim için çok önem taşıyan bu olguyu?
O tarihlerde bilgisayar da yoktu ki tıklayıp Google amcamı da öğreneyim?
Sonra karar verip bir camiye gidip din dersi almaya.O tarihlerde yaz tatili girince camiler de kuran dersi verilirdi.

Şuan var mı acaba dersem bence de hala var sanırım?

Çünkü okullar tatile girince küçücük kız çocuklarımızın başın da annelerinin oyalı yazmaları başların da ellerin de ise elifbası kuranın ilk hecelerini öğrenmeleri için ince bir kitapla camiye gittiklerini görüyorum hala.
Bende gençliğimin ilk basamakların da o küçük kızların yaptıkları gibi annneciğimin oyalı dülbenti ile başımı kapatarak tutmuştum caminin yolunu.
Çünkü ben Allah'la ilgili sorularımı,içime düşen şüphe yumağının başlangıcını arıyordum ve bulmam gerekirdi.

Bana din dersi verecek hoca hanıma ilk soruyu sorma cesaretimi toparlayıp sordum bir çılgınlık mı dersiniz ne derseniz deyin fakat bu içimi kemiren soruyu sormam gerekirdi ve sordum da.
Genç cılız göz çukurları hafiften morarmış bu çok bilmişlik taslayan hoca hanım şaşkınlık içersin de o morarmış göz çukurlarını bana çevirerek şaşkınlığını gizleme gereği duyarak neden se?
Hoca hanımın bana vermiş olduğu cevap?Bilhassa tek gayesi imanı çalmak olan şeytan ve şeytanlaşmış insanlar cevapsız zannedilen bu sorularla aklınızı oyalamakta bu gibi soruları bana neden sordun ve ailene sorma gereği duymadın?
Önce aileme sordum hocam fakat beni ikna edecek bir cevap veremediler diyerek hoca dan alacağım cevabı dört gözle beklemeye başladım sabırsızlıkla?

Ben hoca hanımın vereceği bu önemli soruyu beklerken bir çok çelişkilere ,korkulara düştüğümün farkına vardığımı hissettim ve acaba sormasaydım mı bu soruyu çünkü içimi bir ürperti sarmıştı yani bir korku deryasının içine girmiş bulunuyordum derken hoca hanım gayet ciddiyeti ile bu ciddiyetini bozmamaya gayret ederken dudakların dan dökülecek kelimeleri merak için de beklemeye başlamıştım ki birden konuşmaya başlamıştı kadıncağız.

''Allah nasıl inkar edilebilir diye başladı ben ise büyük bir dikkatle hocamın gözlerinin içine bakarak dinlemeye başladım çünkü bulmalıydım Allah'ı?
'Allah yaratılmamıştır. Allah bu yaratılanları yaratandır ve O'nun hakkında böyle bir soru sorulamaz.'
Hoca hanım beni tamamen ikna etmek için elin den geleni yapmaya karar vermiş gördüğüm de içimi bir huzur kaplamıştı ve sözüne devam etmeye başladı.

'Bak, sen anladığını zannediyorsun, ama hiçbir şey anlamamışsın. Sana bir daha anlatayım: Allah denince her şeyi yaratan, kendisi ise yaratılmayan bir zat aklımıza gelir. 

Eğer O yaratılsaydı, O'na Allah demezdik. Ona Allah dememizin sebebi, yaratan olup yaratılmamış olduğu cihetledir. Sen bir hata yapıyorsun ve yaratılanlar hakkında sorabileceğin bir soruyu Allah hakkında da soruyorsun. Böyle bir soru Allah hakkında sorulamaz.'
Şunu bil ki, eğer Allah'ı bir yaratan olsaydı, zaten O'na Allah denmezdi. Allah yaratılmayan zata verilen addır.

Allah da hidayetini murad etmezse, biz ne kadar anlatırsak anlatalım yine iman gerçekleşmez.

Ben din bilgimi ilerlettikçe bu çok merak etmiş olduğum cevabımı kendi yaşantım da bulmaya başlamıştım.
Mesela çocuklarıma hamile kaldığım da ,karnım da bir canlının varlığın hareket edişin de ve doğum anı geldiğin de daha da emin bir halde ikna olmuştum.
Yaşım on sekiz ve ben evlenip anne olmuştum,çocuklarıma bu düştüğüm durumu onlara iyi bir bilinçli anne sıfatıyla bilgilendirmek ve çocuklarım asla bu merak ettiğim soruyu sormamalı diye düşünerek evreni bir başka araştırmaya başlamıştım.
Aklıma gelen başıma geldi deriz ya ve zaman ilerledikçe çocuklarım büyümeye başladı ben ise onları henüz küçük yaşta kendi bildiğim eğitim aldığım ve araştırdığım bu mucize evreni anlatmaya başladım ve asla benim merak ettiğim soruları merak etme fırsatı vermeden öğretmeye başlamıştım.

Günümüz de belki de Ataist yok diye düşünüyorum?
Onlar da Allah'ın varlığına inanıyorlar inanmıyor gibi rol yapıyorlar.Çünkü kendi yaşam tarzlarını gizlemekteler bence.
Şöyle diyelim bir Ateist çaresiz hastalığa yakalandı ve kime dua edecekler sizce?








( Peki Maddeyi Kim Yarattı başlıklı yazı EMİ ÖZTÜRK tarafından 11.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.