Manipülasyon kelimesinin anlamını artık bilmeyen yok. Kelime olarak kullanan da, eylem biçimi olarak kullanan da oldukça yaygınlaştı son günlerde. Ancak aslında "yararlı" bir yanı da olmasına karşın kullanım itibariyle ahlaki ilkelerin oldukça dışında ve bilinçli bilinçsiz inanılmaz bir şekilde kullanılmaya başlandı. Medya, çalışanlar, siyasetçiler, yönetenler, yönetilenler herkes bir şekilde manipülasyonu kendi lehine kullanıyor da kullanıyor.
 
Yıllarca sağlık sektöründe çalışan biri olarak son dönemde meydana gelen sağlıkta şiddet olaylarının da son derece manipüle edildiğini gözlemliyorum.Dr Ersin Arslanm öldürüldüğünde de, Dr Kamil Furtun öldürüldüğünde de hiç kimse; "bu kişiler neden öldürüldü", "öldürenler nasıl insanlar", "neden şiddet uyguluyorlar" diye sormadı. Onun yerine şu amaçtan saptıran ve manipülatif sorular soruldu? -Bir doktor nasıl öldürülebilir, - İnsanlar nasıl sağlık hizmeti aldığı birini öldürebilir? -Neden sağlıkta şiddet var?
 
Sorulan bu sorularda amaç aslında cevap bulmak değil, bir yaraya merhem olmak da değil sadece ve sadece itiraz eden, şikayet eden, hesap soran, kafa tutan bir haleti ruhiye ile hareket ediliyor. Burada "bir doktor öldürüldüyse nolmuş" dediğim şekilde anlaşılmasın, öyle bir şey demiyorum. Ama neden çalışanlar halkla kendi arasına duvar ören bir yaklaşımda bulunurlar, neden hiç de öyle olmadığı halde sorumlu sistemmiş gibi, iktidarmış gibi göstermeye çalışırlar anlamış değilim. Siyaset yapacaksan beyaz önlükle işin ne çık meydanlara yap siyasetini. Tabipler odası zaten tamamen mesleki itibarını yitirmiş ve siyasi görünümü aaa+ olmuş durumda. Hala neden yaparlar bunu anlamıyorum.
Tabipler odası başkanlarından biri çıkıp dedi ki:
-Tabelalarda artık istediğim hekimi seçiyorum yazarsan biri de kalkar istediğim doktoru vuruyorum der.
Aman Yarabbi, bu ne aymazca, ne ahmakça bir ifadedir. Bu ne ahlaksızca bir manipülasyondur. Ne yani hekim seçme özgürlüğü geldi diye mi insanlar doktoru öldürüyor.
 
Oysa asıl merak etmemiz gereken noktalar şurası. Dr Ersin Arslan'ı öldüren şahıs 17 yaşında ve madde bağımlısı idi. Dedesinin parası kesilmesin diye rapor yazmamazsını istemişti ve kabul etmeyen doktoru malesef öldürdü. İkinci olaydaki katilin zaten akli dengesinin yerinde olmadığı çok aşikar, sonuçlar henüz açıklanmamış olsa da.
 
Şimdi birlikte bakalım isterseniz, suçlulardan biri madde bağımlısı, diğeri akli dengesi yerinde değil. Yani ikisi de hasta. Peki bu kişilerin tedavisi ne durumdaydı diye merak eden kimse var mı? Hangi psikiyatriste gitmişti, hangi Amatem'de yatırılmıştı merak eden oldu mu? Eğer gitmedilerse ailesinden, yakınlarından kimse fark edip yönlendirmedi mi, yönlendirmedi ise ortadaki bu sağlık bilgisi eksikliği nereden kaynaklanıyor, tedavi görüyorlar ya da gördü iseler bu nasıl bir tedavi ki iki doktorun ölümüyle sonuçlanıyor?
 
 Merak etmemiz gereken başka bir nokta insanlar neden beş yüz liralık yaşlılık parası için başka birini öldürebilir? Bu kadar çaresiz bir ekonomik durum nasıl oluyor, nasıl önlem alınamıyor?
Ama doktorlarımız her zaman olduğu gibi, bakan istifa, hükümet istifa naraları ile kendilerinin, hükümet ve bakanlık tarafından hedef gösterildiği manipülasyonu ile tamamen gerçek dışı ve ilkesiz bir duruş sergiliyorlar.
Söylenecek şeylerin çoğu bir başka yazıya kalsın şimdilik...
( Sağlık Sorunları Ve Şiddetle İlişkisi başlıklı yazı HüseyinDURAK tarafından 3.06.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.