Hz. Nuh A.S.

 

Nuh inlemek demektir, O ağlardı her zaman

Allah’ın korkusundan, yaman ağlardı yaman

 

İnleyen mânâsına, ''Nuh'' denilmiştir, ona 

Uzun yıllar çağırmış, insanları imana

 

İdris aleyhisselâm, insanlara peygamber

Olarak gönderildi, onlara oldu rehber

 

Sonra diri olarak göke kaldırılmıştı

Onu seven zamanla, hak yoldan ayrılmıştı

 

Onu sevenler onun, tasvirini yaptılar

Sonra gelen nesiller, o tasvire taptılar

 

Sonra aralarında kötülükler yayıldı

Zulüm, zorbalık, fitne, onlara hoş sayıldı

 

Hazret-i Nuh, böyle bir, toplumda yetişmişti

O salih bir kul idi Allah’ı bir bilmişti

 

Sulama işleriyle, çiftçilik ediyordu

hayvan yetiştirmekle, satıp geçiniyordu

 

marangozluk bilirdi, evler inşa ederdi

Halkına uymuyordu doğru yoldan giderdi

 

Elli yaşında iken, Allah onu seçmişti

Peygamberlik verildi, tebliğata geçmişti

 

Allah’a söz vermişti, misakı çok ağırdı

Herkesi ömür boyu doğru yola çağırdı

 

Dokuz yüz elli sene, davet etti yılmadı

Onları hidâyete, hep çağırdı olmadı

 

Kalpleri kararmıştı,onu dinlemediler

Ona hakaret edip, sen delisin dediler

 

Zalimler zorbalıktan vaz geçmek istemedi

Onlar Nuh söylediler, peygambersin demedi

 

İnananlara zulüm, hakaret ederlerdi

Başlarını urbayla kapatıp örterlerdi

 

Bir tarafdan da ona az idi inananlar

Kavmi  zulüm ederdi,  çok zalim idi onlar

 

Tebliğ vazifesini yüz yıllarca sürdürdü

Dokuz yüz elli sene iman edin diyordu

 

Sadece çok az kimse, ona iman ettiler

Diğer insanlar ise, zorba, zalim idiler

 

Her geçen gün daha da bedbahtlaşıyorlardı

Sapıklıklar içinde kafir yaşıyorlardı

 

Nuh aleyhisselâm da, bunları acıyordu

Beddua eylemekten azami kaçıyordu

 

Onlar karşı çıkıyor, etmeden bunu idrak

Hazret-i Nuh'u taşa, tutuyordu sefil halk

 

Evini harap edip, şehirden kovuyorlar

Ona inananları, taşlayıp dövüyorlar

 

Bir türlü kötülükten, vazgeçemiyorlardı

Gadaba uğramışlar yola gelmiyorlardı

 

Senelerce yağmadı. telef oldu malları

Nesilleri kesildi, çoğaldı belaları

 

Onların bu hâline Nuh aleyhisselâm der;

''Ey kavmim başınıza gelen her bela keder

 

Günahların yüzünden, Putlara tapmanızdan

Allah’tan başkasına ibadet yapmanızdan

 

Allahü teâlâ da sizlere gadap etti.

Size sıkıntı verdi neslinizi tüketti

 

Tövbe edin Allah’ta elbet sizi bağışlar

Rahmetini gönderir, gökten iner yağışlar

 

Size mallar, evlatlar ihsan eder güç verir

Gadabını kaldırır, derdinizi giderir

 

Nihâyet bir gün ölüp kabre gireceksiniz

Rabbiniz diriltince hesap vereceksiniz

 

Diyerek daha birçok husûsu anlatmıştı

Bunca nasihatlerin faydası olmamıştı

 

Nuh aleyhisselâm’ın  sözüne inanmayan

Azgın millet Allah’tan korkmayan, utanmayan

 

''Ey Nuh gerçekten bizle, çok mücâdele ettin,

Bunda da çok ısrarla, davrandın boş vermedin

 

Bu işe başladığın, günden beri  sen bizi

Hep azapla korkutup durdun sen cümlemizi

 

Artık sözünde doğru isen getir azâbı

Artık ne olacaksa olsun kes şu hesabı

 

''Nuh (aleyhisselâm) da dedi : ''Ey benim Rabbim!

Artık iman etmezler, Rabbim sana hitabım!

 

Yeryüzünde, dolaşan hiçbir kâfir kalmasın!

Bundan sonra onların bir çocuğu olmasın!

 

Onları bırakırsan, kulları dalâlete,

Sapıklığa sürükler, düşürürler zillete

 

Onlardan ancak facir kafir evlatlar doğar

Bundan sonra bunlara artık gadaplar yağar

 

Nuh aleyhisselâm’ın duâsı  şöyle idi

Gerçekten kavmim beni, Yâ Rabbi!  tekzip etti.

 

Beni yalanladılar, Artık sen hükmü ver

Bizlere yardımcı ol mü’minlerle beraber

 

Nuh’a vahiy olundu, artık iman etmezler

Onlar sapık millettir doğru yoldan gitmezler

 

İntikam vakti geldi, hepsi helak olacak

Bu dünya da sadece inananlar kalacak

 

Nezâretim altında vahiy ettiğim gibi

Bir gemi inşa eyle, ben öğrettiğim gibi

 

Zâlimlerin hakkında, bana duâ eyleme

Onlar boğulacaklar, başka bir şey söyleme

 

Hemen işe koyuldu inşasına başladı

Kavmi dalga geçerek sözler ile taşladı

 

Cebrail tariff etti, gemi tamam olmuştu

Her hayvandan birer çift o gemiye dolmuştu

 

Nuh yine tebliğ etti, son ikazını verdi

Mümimler eşleriyle, gelip gemiye girdi

 

Dedi ki ey insanlar, artık tufan yakındır

Ona inananolmaz hava durgun sakindir

 

Nuh der ki davetimi artık Kabul ediniz

Yerler suyla dolacak cahillik etmeyiniz

 

Ey milletim ben sizing hayrınızı isterim

Siz bizi incittiniz, yine de girin derim

 

Yanlız Allah’a iman eden kurtulacaktır

Bunun dışında herkes suda boğulacaktır

 

Bu benim son sözümdür, size son ikazımdır

Sizin iman etmeniz, temennim niyazımdır

 

Nuh aleyhisselâmın son sözleriydi bunlar

Sözlerine uymayan o nsipsiz insanlar

 

''Ey Nuh, uzun yıllardan beri aynı sözü diyorsun

Sen bir çöl ortasını, deniz zannediyorsun

 

Tufanla korkutursun biz sana inanmayız

Artık biz ne dersen de, sözlerine kanmayız

 

Her hayvandan birer çift gemiye yerleşmişti

Yerin göğün suları bir anda birleşmişti

 

Gökten şiddetli yağmur, yerden su fışkırmıştı

Yerde gökte ne varsa birbirine girmişti

 

Her şey suya gark oldu, geminin haricinde

O Nuh’un gemisi ki, iman ehli içinde

 

Altı ay devam etti, kurtuluşa seyahat

Gemi Cudi dağında karar kıldı nihayet

 

Nuh aleyhisselâma ikinci Âdem dendi

Ulül-zim peygamber, o Rabbine güvendi

 

Nuh aleyhisselâm bin yaşında vefât etti

Ondan sonar insanlar üç oğlundan türedi

 

Sâm adlı oğlu Rum’a, Farsa, Arapa ata

Yafes Türk’ün atası, bu bilgi de yok hata

 

Hâm adlı oğlu ise, Afrika, Hind ve Habeş

Halkına, ata oldu bütün insanlık kardeş

 

Ozan Mikdadi

( Hz. Nuh A.s. başlıklı yazı Mikdadi tarafından 26.06.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.