Ağaç altı kahvesiyle sessizliği paylaşıyordu keten ceketim. Gevşek bir topuzun

Kurtulmuş saçları bağlarını atıyordu denize. Tek sahnelik çingeneleri ağlıyordu Rahmaninov’un…

 

 

Gölge getirmiyordu,

Günahı seven ayak sesleri

Yaprak çığlığıydı,

Üzümü ezilmiş asmalar

Narlar çatlamıştı

Elmalar kurtlu

Sevilmeye değmedi o yüzden

Hiçbir Havva

 

El pençeydi divanlarda,

Şeyh-i aşk’ın müritleri

Aynı boyda hüzün topluyordu dergâha,

Abdal edilmiş mertebeler

Kerpiç döküyordu,

Keramet ehli diller

Zakkum döküyordu rüzgâr

 

Ölü denizlerde,

Saçı topuz kadınlar düşlüyordu,

Uhrevi adamların yanık tenleri.

Deniz telaşlı

Gökyüzü griydi

Bir taş atıldı

Bir taş daha

Griyi tırnakladı,

Recme tutulmuş deniz kuşları

Ete büründü,

On üçüncü kemiğin sureti

Sütten beyazdı, baldan tatlı

Görmezden geldi,

Kara çamurun balçığı

 

 

Suadiyeeylülikibinonbeş

Demir Mutlugil

 

 

( Kara Çamurun Balçığı başlıklı yazı DemirMUTLUGİL tarafından 21.09.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.