Genç bir kadın, elinde çocuğu ile okulun yanından geçiyordu. Evi okula yakın olduğu için aynı mahallede oturan öğretmenler tarafından tanınırdı.

Babası hayvan besler, süt satar çocuklarına bakardı. Adamın, evlilik yaşında iki kızı vardı. Kızlarından biri yolunu şaşırmış, fuhuş batağına düşmüştü. Küçük kardeşini de aynı yola itelemiş, hayatını karartmıştı.

Kızlardan küçüğü, çirkin ilişkiler sonucu hamile kaldığında, kürtaj zamanını geçirmiş, bir erkek çocuk dünyaya getirmişti. Abla ortadan kaybolduğunda, küçük kardeşi de çocuğuyla ortada kalmıştı. Kimse çocuğa babalığı kabul etmedi. Yani babası belli olamadı.

Kızın babası, kızını evine alarak onun, daha da kötü bir bataklığa düşmesini engellemiş, bu çaresiz durumda içi yanarak, kızını ve çocuğu kabullenmişti.

Evlerinde neler yaşandığını anlamak, zor olmasa gerek. Günler süren suçlamalar, ağlamalar, hakaret ve dayaklar. Her iki tarafta kırgın ve üzgündü. Bir yanda Toplum baskısından korkan baba, diğer yanda babası belli olmayan bir çocuk ve kızı. O ailede yaşanan fırtınalar, gözyaşları, umutsuzluk. Düşündükçe insanı kasvet sarmakta.

 

Öğretmenlerden bazıları, hemen suçlayıcı tavırlarla, kısmen alay dolu konuşmalar yaparak, bu aileyi, kızın babasını, yargısız infaz ettiler. Demedikleri kalmadı gariplere. Onlara garip diyorum, fakirlik zaten zorlu bir sınav, üstelik birde çirkince yaşanmış bir olay. Hele kızın babası, Cuma namazına gelirken başı önde, kimseyle konuşmadan, arkalarda namaza durur, namazı kılar ve hemen giderdi. Kolay değil, Allah kimselere böyle sıkıntı dolu hayatı yaşatmasın.

 

Birden ayağa kalkarak, eleştiri yapan öğretmenlere seslendim, kızgındım. Sözlerim aynen buydu;

 

‘’Utanın beyler, bayanlar; O adam bir değil iki hayat kurtardı. Birisi kızı diğeri masum bir insan yavrusu. Kızı suçluydu kabul, ama artık yaşanmış ve bitmişti. Baba kızını belki de daha büyük bir bataklığın ortasına düşmekten kurtardı, hem de yüreği kan dolarak. Bunu herkes yapabilir mi? Ayrıca ortada bir bebek. Allah dilemiş ve insanların sebep olduğu, bir can Dünya’ya gelmiş. Onun ne suçu var. İşte o adam bütün olumsuzluklara rağmen, aklının yettiğince böyle davrandı ve doğru yaptığına eminim.. O insanı ben yürekten tebrik ederim. Sizler o adamı ve kızı eleştirerek, onların hakkında cahilce konuşmayın. Onun yaptığını hanginiz yapabilirsiniz? Oturup onların yaşadıklarını bir düşünün. Allah korusun da, bir gün sizin ailenizde de yaşanabileceğini aklınıza getirin. Sizler evliya değilsiniz, çünkü sizde insansınız.’’

 

Sözlerim, odada buz gibi hava estirdiğinde, kimseden çıt çıkmamış, herkes başını öne eğmişti. Biliyordum ben haklıydım ve hızla odadan uzaklaştım. Nefretten gözlerim dolmuştu.

 

Hikaye tamamen gerçek bir yaşantıdır. Böyle olaylar olmakta, çoğu zamanda acı sonlarla bitmektedir. Doğru olan yapılmış, insan olma vasfı kendini bu fakir insanlarda bulmuştu.

Toplumun hoş görmediği, dışladığı bu olay sonucu, aile yıllarca evine ve çevresine kapanmak zorunda kalmıştı. Zor ve acımasız bir hayata, yıllarca katlandılar.

 

Sonradan öğrendim, kız evlenmiş kendine temiz bir sayfa açmış. Yolu açık olsun, Allah yüzünü güldürsün. Günahlar yaşandı çirkininden. Allah samimi duygularla yapılan tövbeleri kabul eder, affeder. Fakat biz insanlar affetmeyi öğrenemedik. Hatta her ortamda, çirkin dedikodu yapmaktan çekinmedik. Sözde dini bütün Müslüman’ız.

Yazık.

 

Babaya gelince, bence asıl kahraman O olmalı. İki can, bu günlerini onun zorlu mücadelesine borçludurlar. Dilerim kıymetini bilirler. Sevaplar kolay kazanılmaz. Toplumda başı öne eğik gezse de, yüreği dimdik ayaktadır. Sabrederek, verdiği mücadeleyi kazanmıştı. Ona bakanlar, yüreğindeki buruk sevinci asla göremezler.

 

Ben bu olaydan bir ders aldım. Affetmeyi, insan olmayı, en önemlisi, düşene tekme atmamayı ve sabrı öğrendim.

Baba zorlu bir sınavdan geçmişti. Dilerim O’da, başına gelenlerden dersini alır, muhasebe yapar ve kendine sorar;

Neden böyle çirkin bir durumla karşı karşıya kaldım?

 

 

Mehmet Macit

10.02.2012

 

( Başını Öne Eğme başlıklı yazı mucit55macit tarafından 16.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.