Hikaye / Toplumsal Hikayeler

Eklenme Tarihi : 7.12.2015
Okunma Sayısı : 1433
Yorum Sayısı : 0
En başından beri belirtmiştim ama burada anlatılanların hayal ürünü olduğunu, tekrar hatırlatarak devam etmek istedim… Zira bu sefer bayağı ağır bir şekilde bir insanın raydan çıkışına tanıklık edeceksiniz… İyi okumalar…

                Bugün çok yoğundu… O kadar hastanın yanı sıra üç tane de önemli ameliyata girmişti… Ama şükür ki hepsini alnının akıyla halledebilmişti… Mutfağa geçip, kendine bir yorgunluk kahvesi  hazırladıktan sonra en sevdiği tekli koltuğa geçti… Kahvesinden bir yudum alıp televizyondaki kanallar arasında gezinmeye başladı…

                Her yerde haber vardı… Haber zamanı da değildi halbuki… Bu kadar önemli ne olmuş olabilir diye kanalların birinde durdu ve tüm dikkati ile habere odaklandı…

                ''Evet, sayın seyirciler… Polis ve jandarmanın ortaklaşa yürüttüğü operasyonlar sonucunda masum genç kızı iğfal eden ve cani bir şekilde hayatına son veren eli kanlı kişiler yakalandı… Şimdi detaylar için olay yerindeki arkadaşımıza bağlanıyoruz… Evet, Ömer, seni dinliyoruz… Son durum nedir orada…?''

                ''Evet Ömür, şu anda merhume Öykü Ceyda Ayperi''nin namusunu lekelemek isteyen ama işler istedikleri gibi gitmeyince hunharca genç kızımızın canına kast eden, insanlıktan nasibini almamış olan şahıslar yakalanıp an itibariyle adliye sarayına zırhlı güvenlik aracıyla getirildiler… Tüm Türkiye ayakta, tüm Türkiye Öykü için isyanda…

                Öykü ile birlikte hepimizin bir nefesi eksildi… Bizlerden daha fazla acısını hisseden Öykü''nün ailesi ise duruşmadan çıkacak kararı bekliyor… Şimdilik buradan aktaracaklarımız bu kadar, Ömür...''

                ''Evet, ayrıntılar için Ömer''e teşekkür ediyoruz... Detaylar geldikçe sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz...''
 

Sonrasını pek dinlemedi... Dinleyemedi belki de... Az önce duyduklarına inanamıyordu... Gerçi hiç duymadığı bir şey de değildi ama yine de böyle bir şeyi ilk defa duymuşçasına tüyleri diken diken olmuştu...

                Kahvesinden yavaşça bir yudum daha aldıktan sonra ''Acaba benim doğumunu gerçekleştirdiğim biri mi...? Yada onlardan da böyle olan var mı...?'' diye düşündü boşluğa odaklanarak... Kendisi kadın doğum uzmanıydı... Bir ailenin en büyük mutluluklarına tanıklık ediyordu yaklaşık 9 ay boyunca... Kimileri için daha kısa kimileri için daha uzun bir süre belki de...

                O yeni doğan çocuğun kokusu, ailenin sabırsızlıkla bekleyişinin koca bir mutlulukla bitişi... Buraya kadar her şey iyi güzeldi de sonraki kaderlerini, yaşamlarını bilmiyordu ki... Nasıl büyüyorlar...? İnsanlara zulüm eden bireylerin mi yoksa fayda sağlayan bireylerin mi gelmesine aracılık ediyordu, bilmiyordu...

                Daha fazla dayanamadı... Elindeki kahveyi bitirmeden yanındaki sehpaya bırakarak yatağına doğru gitti... Bu tarz olaylardan çok kolay ve derinden etkilenebiliyordu... Yatak odasına geldiğinde yatağının hemen yanı başındaki komodinin çekmecesinden bir tane uyku hapı aldı...

                İlaç, bedeninde her zamankinden daha hızlı etkileşim gösteriyor gibi gelmişti... Sanki ilacı içmesi ile gözlerini kapatması bir olmuş gibiydi...

                Ne kadar süre geçtiğini hatırlamıyordu... Gözlerini açtığında yeni doğan güneşin ışıkları odasını yavaş yavaş aydınlatmaya başlamıştı... Güneşi görünce güzel bir gün olacağını düşündüğünde yüzünde belli belirsiz bir tebessüm oluşmuştu...

Banyoya gidip yüzünü yıkadıktan sonra kahvaltı hazırlamak için mutfağa yöneldi... O sırada mutfaktaki televizyonu açarak, işe gitmeden önce sabah haberlerine göz atmak istedi... Hem gündemi hem de işe geç kalmamak için trafiğin seyrini merak ediyordu...

                Kendisi için hazırladığı peynir ve domatesli sandviçten bir ısırık ve fincanından da bir yudum çayını aldıktan sonra sandalyesini çekip masanın başındaki yerini aldı... Fincanını bırakıp kumandayı aldı... Birkaç müzik kanalını geçtikten sonra haber gösteren bir kanala geldi ve durdu... Televizyondaki spikerin suratı oldukça tuhaf görünüyordu... İlk başta sabah sabah uyku sersemliğine vermiş olsa da daha sonra dikkatlice baktığında haberi sunan spikerin gözlerinden sessiz sessiz yaşlar aktığını gördü... Kamera o kadar yakınlaştırmıştı... Ne olduğunu öğrenebilmek için sesini biraz daha açtı...

                ''Ne yazık ki, sabah sabah üzücü bir haberle başladık... Artık ben bile korkuyorum...'' diyordu kanaldaki kadın spiker... Ve devam ediyordu... ''Ülkemizde kadınlara yönelik şiddetin, tacizin, zulmün sonu bir türlü gelmiyor... Artık sabahları ben bile işe gelirken ''Acaba bugün sağ salim gidip gelebilecek miyim...'' diye düşünmüyor değilim...

                Daha 18''ine dün girmiş mutlu bir kızın, bugün kara haberi ile yıkılıyor ailesi... Ailesinin biricik göz bebeğiydi, tek evlatlarıydı... Doktor olmak için uğraşıyordu... Hayat kurtarabilmek için... Kim bilebilirdi ki, daha kendi mürvetini göremeden hayatının ışıklarının kapanacağını... Hayalleri vardı... Umutları, düşünceleri vardı... Şimdi hiçbiri yok... Hem de bir hiç yüzden...''

                 Haberi dinlerken yemeğine devam edememişti... Spiker kadın, haberde adı geçen kızın sapıkça bir tecavüze uğradıktan sonra hunharca katledilmesinden bahsetmişti... Ama her kelimesi, boğazında düğümlenerek... Çünkü o da bir kadındı...
( Bir İnsan Nasıl Raydan Çıkar - Gün Gelir Hesap Döner 1. Bölüm başlıklı yazı 4harf1kelime tarafından 7.12.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.