SÖNMEYEN ATEŞ


Yeni aşkları omuzluyordu, her mevsimde mavilerden.
Dalgaların arasında, yosun kokulu sularda
Henüz fark etmemişti, martıların her şeye rağmen susmayan ötüşlerini.
Bir an gözleri günbatımı kızıllığına odaklandı.
Kokusu fesleğenlere karışan pencerede

mehtabın doğuşu saçlarıyla sevişti,
üstündeki ince giysilerini çıkardı. Kırık bir sandalyeye bıraktı,ve aynanın karşısına geçti.
Yüzünde hatıralardan kalan çizgiler gördü,ilk aşkı tattığı kıyıyı anımsadı.
İçinde kimsesizlik ve garip bir hüzün vardı. Albümlerinde eksik bir şey gördü,
geriye dönüşü olmayan istem dışı, yılgın ve hüzünlü bir veda içindeydi.
Biraz düşündüğünde, geçmişi yokladı önce, sonra ağır ağır büyüyen bir selvi ağacı gibi,
bütün tenindeki o şevki şöyle bir yokladı. Ve anılarına daha sıkı sarıldı.
Islanan gözyaşlarıyla,gönlünün sesini dinledi bir ara, içindeki duygular gayet deli ve,
görültülüydü.Hayatın, kaderin bağrına sapladığı çiviler,teninde akan kan damlaları
onu çıkmaz sokaklara sürükledi.Yeni bir yaşam kervanına katılabilir miydi acaba?
bilemiyorum. Azala azala kaybolan biriydi çünkü.
Azıcık saçlarımı okşayabilirdin, omzuma dokunabilirdin, ellerinle,
Sıcaklığınla buzlarımı eritebilirdin diyordu. Yoksa aşk dışı istekler miydi istediğin?
Evet,gezdiğim ve sevdiğim o sahillere doğru yürüdüğümde her şey değişecek
o gökyüzünün buluştuğu uçsuz bucaksız denizinde kanat çırpacağım
Ve senden kalan o büyülü anılar dilimini yaşamım boyunca yüreğimde saklayacağım.
Seni kaybetsem bile ..!
İçimdesin her an diyordu !


Nuri   Dağdelen 

( Sönmeyen Ateş başlıklı yazı Öz tarafından 16.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.