Sararan yapraklar düşer güneşin gölgesine,
Hüznün teri düşer damla damla tam göğsüne,
Erkekler ağlamaz töresi bu ya,yürek öfke nöbetinde
Gizli saklı bir köşede ağlardım da artık ağlayamıyorum dede.
Çıkmaz sokakların yokuşların doğasındaki hapise,
Tıkanmış sanki koca bir dünya içinde kafese,
Mert ile namerdin kol gezdiği acayip insan komedisine,
Dalga geçerek gülerdim de gülemiyorum artık dede.
Evlat ben güvenmiyorum onların hiçbirine,
Seninkiler her yüzü güleni dost sanacak kadar saf.
Hele hele içlerinden biri var ki tam sürtük ve fahişe,
Sen daima sana katkıları olanları sev evlat.
Ve bunları dediğin zaman da haklıydın şimdi de,
Bermuda şeytan üçgeninden kurtulayım artık dede.
İftiralarına uğradığım vardı ya dost yüzlü kahpecik,
Vuslatı yakın aşkımla içlenip içlenip dursun.
Üç beş asabiyet nöbetini tutarım ismimin tarihine yaraşır isyanla,
Geç kalınmış genç yaşta olgunlaşan yürek aklıyla.
İlminin irfanının alınan sanatın güzelliğinin hayat uyarlaması,
Olsun artık güneşler açıp dede.
Söndürülmesin yüreğimin caddelerindeki ışıklar,
Vasiyetinle sizin gibi tek dileğim imza atmak elli seneye.
Anlayanım çıksın ve masalsı bir hayat içinde,
Bilmem kaç sene sonra gelelim yanına vasiyetinle..
OĞUZ BATIN

NOT:Manevi Baba'mın anısına..

( Dede-hüznün Teri başlıklı yazı Oğuz batın tarafından 3.02.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.