MİSKET

Ben çocukken

hala sağdılar.

Ben hatırlarım gazileri.

Çok yaşlı olanları

kolların dan tutmuş oğulları torunları

camiye giderlerdi cumaları.

Nefret ederlerdi .

Misketten de oynayandan da.

Boş bulunup  kafamıza

az yemedik bastonları.

Gazi söver,

oğulları torunları,

bütün mahalle güler.

Boş bulunan eğlencelik olurdu.

Çocuktuk anlamazdık neden.

Oysa gazi hatırlardı eski günlerden.

Misketten çektiklerini ,

bir onlar bilirdi birde Allah.

Misket bombası

top mermisinin içine

yerleştirilmiş yüzlerce bilye

dağılsın daha çok can alsın diye.

Anlayamadık akıl ermeden.

Şimdi yarı pişmanlık, yarı utanç.

Düşünürüm

keşke misket yasak olsaydı cumaları.

Benim gözümde cam bilye.

Gazinin gözünde hain hile.

Yuvarlanır alçakça kahpece.

Her misket yerde yuvarlanan bir can.

Öğlen güneşindeki parıltısı

kaybettiği  arkadaşının açık gözleri.

Kafamıza yediğimiz

baston az bile bize.

Az bile gazinin sözleri.

Mübarek cuma günü hatırlatılır mı

Mehmet'in açık kalan gözleri.

 

Conkbayırı – Kocaçimen Tepesi silsilesi.

Sabah olup bitince altı Ağustos 1915 gecesi.

Yoğun topçu ateşiyle dövülür Kanlısırttepesi.

Hazırlık sağlam siperler sağlam moral sağlam...

Etraf toz duman dert soluk alabilme meselesi..

Toprak sabırsız toprak aç benden geldiniz bana.

Toz toprak her şeyi kaplar. saldırır ölmemiş cana.

Düşman denizde

Top var bombardıman var.

Ölüm rastgele sert rüzgar var dalga var.

Düşman havada.

Ölüm seyyare çivi yağdırır tayyare.

Düşman karada

Ölüm siperde süngü var tüfek var .

Ölüm gırtlak gırtlağa

kimin önce nefesi biterse.

Düşman toprak altında.

Tünel var lağım var.

Ölüm yaşam kim önce kazarsa.

Bir sığınacak siper var.

Ölüm sağanak.

Sel var çamur var artık ne bırakırsa.

 

Sel olup akacak hürriyet aşkının çilesi.

Görünmez dertler var  Mehmet'in çilesi.

Düşman bizi görür tepede hareketsiz tek sıra.

Anca tepeden yarıya inersek oluruz ara sıra.

Allah, Allah diye bağırız hep bir gırtlaktan.

Düşmana dert Türk'e neşe olup akarız .

Farkımız yok sırtı aşan sisli buluttan.

 

Düşman, çıkar yerde hep bir çatlaktan.

Yukarıdan  benzer karınca yuvasına

Hemen dağılır benzer çil yavrusuna.

Atış zor hareketli seyrek düşmana.

Bu nasıl adalet kaldık çapraz ateş arasına.

Ufka doğru ateş eden bizi vurur.

Biz kaldık seyrek karınca yuvasına.

Kınalı kuzu güç bulur güvenir imanına.

Vurulup düşse de son bir gayret dikilir.

Eten duvar olur arkadaki kardeşine.

Akıl ermez Kanlısırt ve Conkbayırı savaşına.

MAVZERİN ÖNÜNDEKİ GERÇEK

Düşman üstüme gelir.

Ben vururum o düşer.

Felek çoğalttıkça çoğaltır.

Gözüm dürbünde elim tetikte .

İman yürekte.

Sol gözüm gerçek

sağ  gözüm abartır.

Abartan hep bir yeri gösterir.

Öbür yandaki gelir beni vurur.

Gerçek uzakta düşeceğim karavanaya.

İnanırım bir sağ gözüme bir sol gözüme.

Ben bile değiştim kimim bilemem.

Güvenemem kendi sözüme.

Of! vuranda vurulan da evlat bir anaya.

Gerçek ne doğru ne kim kime ne.

Düşünecek zaman mı şimdi.

Gene ne varsa

eski doğrularıma eski özüme.

 

Allah'ım bu nasıl sınav.

Allah'ım bu nasıl sual.

Çözemem ben bunu

Bu sual zor bana.

Cevap uzun zaman kısa.

Ben benim doğruma,

o  kendi doğrusuna.

Kim koşar işin doğrusuna.

Şu vurduklarımın hepsi can.

Tek ortak yanımız olamaz

yerde karışan kan.

Akıl fikir kalmadı bende.

Sığındım imanıma

savaşırım Vatanıma.

Tek güvencem sende.

 

Ey! Allah'ım.

Akıl yokken taşıyacak

niye verdin iradeyi.

 

Sırtımıza yük elimize oyuncak.

Hikmeti sen yarattın.

Savaş bize kabahat.

Huzur kaygısına geldik .

Akıl ver halimiz ne olacak.

 

Anafartalar Çıkarması, Anafartalar ve Conkbayırı Muharebeleri (6 Ağustos-20 Aralık 1915)

25 Nisan 1915 sabahı çıkarmalar başlamıştı.

Düşman tepeleri ele geçirmek için 24 saat demişti.

Hedeflerine ulaşamadan aradan kanlı3.5 ay geçti.

Üstünlük zannı İngiliz akan kan ölen can Anzaktı.

Yeni bir çıkarma harekâtı planlanır taze kuvvetlerce.

Bitmedi şeytanın kurnazlığı bitmedi batılın aymazlığı .

Anafartalar sahillerine yeni canlar çıkacak binlerce .

Bölgenin en hakim kesimi olan Conkbayırı – Kocaçimen.

Amaç, Tepesi silsilesini ele geçirmek suretiyle hemen.

Arıburnu'ndaki Türkleri kuşatmak kuzey yönünden,

saracaktı cephe gerisini sonuçta kırılmış olacaktı.

Türk ordusunun Gelibolu Yarımadasındaki direnişi.

HAİN SICAK

Haindi.

Kıskançtı güneş.

Bir ulus için doğacak olan.

Yeni güneşi kıskanırdı .

Gün batımı güneş ,

gece mitralyözün ucu hainlik ederdi .

Ucu gece nar gibi kızarırdı.

Mehmet ne yöne dönse

mitralyöz ucu o yöne .

Mehmetçiğin gözünü alır,

yerini belli ederdi.

Haindiler, kıskançtılar

gece gündüz birbirleriden

hainlik nöbeti devralır ,

Mehmetçiğin gözünü almak için

gece gündüz yarışırlardı.

Bir ulus için doğacak olan

yeni güneşi kıskanırlardı.

 

Bir devrin batışının acısıyla

akşam üstü

yamaçlara dik vuran güneş

sahilde serinde duran

düşmandan yana olmuş

bir ulus için doğacak olan

yeni güneşi kıskanırlardı.

Dudaklar çatlak ,diller elin körü

gözler çukur,sesler boğuktu.

Seyreylemeye bir umman

içmeye bir yudum yoktu.

Sıcaktı .

Toprak çorak rüzgar kuraktı.

Serinletmez kavururdu rüzgar.

 

Vatan için çıktık bu sefere.

Bırakmak yok öleceğiz bu sipere.

Hiç durmaz kurşun yağdırır kefere.

Eğer saka uğramazsa iki gün sipere .

Esen kurak rüzgar başıma bela,

uğuldayan sesi kulaklarıma sela.

Saka kuşum sarı kanatlım,

kara kaşlım al başlım,

bir konar bir uçar kuşum.

Rüyamda çocukluğum düşüm.

Kafesliğim,azatlığım.

Ne kötü oyun bulmuşum.

Hep saldım zarar vermedim sana.

Gel etme küsme bana.

Geçme uğramadan bana.

Gece gündüz cehennem

içimde yanar dışımda.

Bir yudum su getir bana

 

Zaten sarmayacaklar kefene.

Kanla yıkanmak var ölene.

Siperi bırakmak yok bana.

Bak son sözüm bu sana.

ziyan etme düşmana sıkılacak

tek kurşun bile lazım bana.

Eğer uğramazsan gene

belki yok bir dahaki sefere.

Bak ben şehit olacağım.

Cehennem yok bana.

Burada içim dışım yandım.

Bir daha yanmak yok bana

( Mehmetn Düşü Çanakkale 6. Bölüm başlıklı yazı DR.ÖZGÜREKER tarafından 15.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.