Varlığın, yoksunluğumun tecelli olduğu o ıssız

Ve rahvan yokuşlar kadar kimliksiz,

Bir düşün satır arasına gizlenip

Kıdemli yüklemleri sırtladım.

Kırık lehçeler iken ansızlığın kadim yoldaşı.

Kedere yüklediğim hiçsizliğimin feryadında,

Gönül penceremin pervazında.

 

An, duraksız bir şiirin son dizesine sakladığım,

Sancılı bir kıtanın durağanlığında,

Beyhude bir telaş kadar serkeş,

Ansız bir hüzün kadar yeknesak

Yine de yürek karası hezimetin

Yarattığı mecalsizlik kadar kibirli.

 

Çatı katı, soluklu menkıbelerde

Anlık bir yok oluşun hikmetine sığınmış

Girizgâhı, yürek sesindeki o ceberut anlamsızlığı

Teğet geçen pervasız düş cambazlarının

Yürüdüğü ip kadar kaygan bir mecra

Hele ki belirsizliğin münafık sancısında

Heybetli bir var oluş;

Olur da gün devinir sakilce

Issız bir gecenin doğurganlığında,

Hüzne delalet bir kıyımda,

Erip ereceğim o meşru müdafaada saklı sessizliğim.

 

Yerli yersiz bir izbede konuşlanmış

Yalnızlığın efsunlu acısında,

Durağan bir nota kadar efkârlı olsa da

Gönül baz düş kırımı,

Günlük telaşlar iken gıybet yüklü bir ikrar,

Yüreği yerle yeksan bir fani kadar mecalsiz

Ve vakur yüzüne bulaşmış 

Kiri pası vicdansız densizliğin vurduğu sillede.

 

Kırık bir sayaç iken takılı

Ölüm öncesi tahakkümde gölgeli ve defolu

Mizaçların yankısında vücut bulan

Bir izlekte sona ermenin heyula girdabında.

 

 

 

 

 

 

 

( Düş Cambazı... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 9.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.