Bir varmış başka hiçbir şey yokmuş. Allah her şeyi yararmış. Yaratılışını güzel yapmış. Annesini seven çocukları iki cihanda mutlu yapmış.
Evvel zaman
içindeymiş. Zaman zaman içindeymiş. Bir küçücük bebecik bizim masalın
içindeymiş. Çok önceleri ve her zaman insan olma yarışı varmış. Bu yarış anne
ile babanın sevgisiyle başlarmış. Ve her annenin karnında yapılırmış. İşte yine
bir annenin belki de bütün annelerin binlerce milyonlarca yolcusu varmış.
Bu
yolcuları zorlu mu zorlu bir yolculuk bekliyormuş. Kim hedefe varırsa o bebek
insan olacakmış. Bunun içinde yarış çok önemliymiş. Her şeyi yaratan Allah
yarışı başlatmış. Çünkü Allah dilemese hiçbir yolcu bebek insan olamazmış.
Bebek olmak
yolculuğu başlamış. Bütün yolcu bebek adayları yola düşmüş. Düşmüş düşmesine
ama kimisi yolda düşmüş, kimisi yolda yorulmuş. Yolcuların büyük bir bölümü
yolda dökülmüş, kaybolmuş.
Daha ilk
dünya yolculuğu zorlu olmuş. Seçilmiş insan olmak kolay değilmiş. Her zorluktan
sonra bir kolaylık varmış.
Zorluğa
katlanamayan kolaylığa eremezmiş.
Bebek Alak
bunu ilk yolculuğunda öğrenmiş. Bunun içinde kardeşlerini
geçmesi gerektiğinin farkına varmış.
Yol
uzunmuş. Yarışçı kardeşler çokmuş. Seçilmiş olmak kolay değilmiş. Mücadele
etmek gerekmiş.
Alak,
kendisinden önde olan kardeşlerini görmüş. Daha çok hırslanmış. Çünkü
umutsuzluk yarışı kaybettirirmiş.
Umudunu
kaybeden insan başarılı olamazmış. Alak derin bir nefes almış. Sonra hızla bir atak yapmış. Önündeki
yarışçılardan birçoğunu geçmiş. Şimdi önünde iki tane kardeşi kalmış. Birinin
adı Zigzak, diğerinin adı ise Atak’mış.
Onları önde
görünce nefesi daralmış. Yarışı kaybedecek diye çok korkmuş.
“Allah’ım
bana yardım et” diye dua etmiş. Çünkü yarış bahane imiş, yaratan Allah imiş.
Dilemeseymiş Allah, yarışçılar hiç bebek olur muymuş? Alak bunu hissetmiş.
Allah’ı da anınca nefesinde güç bulmuş. Bu hisle de hareket etmiş. Son bir
gayretle Atak’la Zigzak’ı geçmiş.
Allah’ın
izniyle yarışı kazananlardan olmuş.
Bebek Alak
ilk önce hedefe varmış. Bütün yorgunluğu sona ermiş. O seçilmiş insan olmuş. O yarışı kazanan
bebek olmuş. İşte böyleymiş. Her insan ilk yolculuğunda büyük bir yarışı
kazanırmış.
Bunun
içinde mücadeleci insanlar başarılı olurmuş. Azimli olmayanlar ise başarısız
olurmuş.
Alak, ilk
yarışı kazanmanın huzuruyla doluymuş. Hedefi çok güzelmiş. Dünyalar güzeli bir
meleğin korumasındaymış. Sevgi doluymuş. Mutluymuş.
Alak yarışı
kazandığı için Allah, ona bir ödül vermiş. İlk inen Kur'an suresine onun adını
vermiş. Böylece her doğacak çocuk Alak diye anılacakmış.
Günler
günleri kovalamış. Günler haftaları kovalamış. Alak, anne karnında şekillenmeye
başlamış. Günlerden bir gün yumuşacık bir dokunuş hissetmiş. Sonra da tatlı mı
tatlı bir ses duymuş.
-Canım
yavrum nasılsın? Sen benim bir tanemsin. Gülümsün, sevincimsin!
Bu ses
Alak’ı çok mutlu etmiş. Meleği olan annesine o da seslenmiş:
-Sen de
benim meleğimsin! Başımın tacısın. Dünyalar güzeli çiçeğimsin, annemsin benim!
Daha
dünyaya gelmemiş. Gelmemiş ama annesinin sesini duymuş. Onun sevgisini
hissetmiş. Ne zaman annesi güzel sözler söylese, Alak çok mutlu olurmuş.
Aradan
biraz zaman geçmiş. Bir gün ne olduğunu anlamamış. Nefes almakta zorlanıyormuş.
Nefesi daralıyormuş. Kötü kokular alıyormuş. Dünyada adına sigara dedikleri
kötü içecek onu da etkiliyormuş. Annesinin dumanlı bir ortamda olduğunu fark
etmiş. Çünkü çok rahatsız olmuş.
Kendisini
duyan annesine üzgün bir şekilde seslenmiş:
-Melek
annem, canım annem, ben daraldım. Nefes alamıyorum. Ne olursun kötü kokulardan
ve kötü kokulu ortamlarından uzak dur!
Melek anne,
Alak’ın sesini duymuş. Onun rahatsızlığını hissetmiş. Çünkü anneler
yavrularının acısını hissedermiş. Hemen o kötü ortamdan uzaklaşmış. Bir daha da
öyle kötü kokulara yaklaşmamış.
Nihayet
aradan uzun bir zaman geçmiş. Dokuz ay dolmuş. Alak, annesinin karnında
şekillenmiş. Bir güzel insan bebeği olmuş.
Anne
karnındaki zamanı dolmuş. Yeni dünyaya merhaba demiş. Ama tanımadığı bir
dünyaya gelmiş. Bunun içinde ağlamaya başlamış. Onu doğurtan ebe ağlamasına
dayanamamış. Onu alıp annesinin kucağına vermiş.
Alak’ın
ağlaması durmuş. Çünkü uzun süredir kendisini taşıyanı bilmiş. Onun melek
kanatlarında huzuru bulmuş. Çünkü anne sevgisi, sevgilerin en güzeliymiş.
Alak
kendince güzel bir şiir söylemiş.
Çok
önceleri küçücüktüm
Annemin
karnında büyüdüm
Benim
koruyucu meleğim
Ver cennet
elini öpeyim
NEYMİŞ
ANNELER SAYGIYA DEĞER BİR MELEKMİŞ.
DÜŞÜNELİM
ANLAYALIM
1-Binlerce
yolcunun katıldığı yarışı kim kazanmış?
a-Zigzak b-Atak c- Alak d-Vikvak
2-Başarılı
olmak için ne yapılması gerekiryormuş?
a-Tembellik
yapmak b-Karamsar olmak c- Zorluğu görünce kaçmak d-Azimli olmak
3-Alak
neden rahatsız olmuş?
a-Annesinden b- Kötü kokudan c- Kötü
sesten d-Yalnızlıktan
4-Alak
nasıl bebek olmuş?
a-Yarışı
kazandığı için b- Azimli olduğu
için c-Allah dilediği için d- Annesini sevdiği için
5-İlk inen
kuran suresinin adı nedir?
a-Talak b-Felak c- Fatiha d-Alak