Ey dost, çok uzun uzak yoldan geldim yorgunum, yeşile hasretim bana dağ çiçeklerini,kırları anlat... 
Güneşin hiç batmadığı ülkelerde güleç yüzlü yaşlıları, mutlu çocukları anlat. Benim halim iyice desem de, ahvalimi sorma sakın. Dilim lal olmuş yalana, döktürme içimi... 
Bana tel duvaklı alnı ak, ahlakı pak gelinlik kızları anlat...

Defalarca yandı canım defalarca yaralandım.Kanım dondu ürktüğüm kuytularda... Korkun neydi deme dost... Bana sükûnlu temmuz gecelerini gökte mehtabı anlat... Gelincik tarlalarında kan gördüm... İdam sehpalarında delikan/lı. Öyle kızıldı ki yere düşen utancım bakamam yüzüne...
Bana genç yüreklerdeki heyecanı anlat...

Sevgiliden söz etme sorma adı ne, kimdir diye. Biz onu kalbimize, imkansız aşkların çaresizliğine gizledik... Sen bana yasaksız sevdaları kavuşmaları anlat... İçimde tarifsiz bir sancı yol çileli, gönül küskün. Al ellerimi ellerine ey dost. Bana vatanımın bahar kokan akşamlarında yıldızların kaydığı lacivert geceleri... Aşığın sazındaki elifi, Veysel’in gönül gözlerindeki ahengi anlat...

Ey dost yorgunum, vurgunum, talan edilmiş düşlerim. Tarihin tozlu sayfalarına bırakmıştım öfkemi... Şimdi öyle bir kâbus çöktü ki üstüme...Anla beni anla ağlatma ey dost... 
Bana ümit denen güneşin yurdumun üzerine yeniden doğacağı yarınları anlat...

Şükran Gülcenaz AYDOĞAN
( Anlat Bana başlıklı yazı Şükran Aydoğan tarafından 19.08.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.