HASBİHAL _4 

(Mezarci ile)

İnsanın aklından çıkmaması gereken tek bir şey var ölüm.

Selamün aleykum Mezarcı.
Misafir alır mısın?
Aleykümselam ağbi tabi ne demek başımızın üstünde yerin var.

Ah mezarcı ah bu gün misafirim bilirim  amma yarın yatıya gelirim.

Hey mezarcı bana öyle bir mezar kazki kara toprağa ibret olsun.

Yaşarken seveni çokmuş desinler
Öldükten sonra ha varmış ha yokmuş desinler

Hayırdır abi.
----------------------------------------------------------


Hayır hayır mezarcı bir iki soru sorsam,
Yatacağım yerimi Dünya gözüyle görsem.

Gün gelecek burada biter yolumuz bizim.
Asılı kalır elbet köyde çulumuz bizim.

Bunlar derin konudur ayakta olmaz böyle,
Sen dinle anlatırım gelde geçelim şöyle. 

Tamam abi baş başa bir sigara yakalım,
Dök içini sen bana, şimdi anlat bakalım.

Ben konuşurken şöyle yanıma çömeceksin,
Söyle mezarcı, beni nereye kömeceksin? 

Geçen gün getirdiler komşu kızı nevini,
Zengin, fakir hep gelir ben yaparım evini.

Gel nereye kazayım? Ölmeden söyle ister,
Dolaşalım harabı yerini kendin göster.

Bir penceresi olsun şöyle bakayım ufka,
Anlatırken mest oldum gönlün nekadar yufka.

Toprakta gül kurusun yaprakları çatlasın,
Gökyüzünde şimşekler üzerimde patlasın.

Güllerin kenarına küçük taşları döşe,
Yönüm kıbleye gelsin sırtımı ver Güneş’e.

Bedenin toprak olacak aslına döndüğünde,
Yeni bir ateş çıkar ateşler söndüğünde. 

Senin de geleceğin yer burası velhasıl,
Gördün mü hiç mezarcı ölünün rengi nasıl?

İlk günde koyup gitme etrafımda gez biraz.
Sanki handan gölgesi göğsümde ki toz biraz 

Nasıl bir yer burası? Perdeler indirilmiş,
Bir çukurda taş toprak üstüme bindirilmiş.

Tutmak tutmak isterim o ellerinden seni, 
Sağır mı oldun yoksa duymuyor musun beni?

Sağ yanım gül bahçesi sol yanda kor kor izler,
Nasıl kıvranacağız toprak altında bizler?

Soğukmudur buranın zemheri ve kışları?
Ağlama ey mezarcı sil gözünden yaşları.

Ayakların tutulur bir adım geçemezsin,
Gelirler baş ucuna kim bunlar seçemezsin.

Fare gibi kıvranıp bakıyorduk eşikten,
Koca bir mezarlığa adım attık beşikten.

Tünemiş baş ucuma baykuşlar gibi herkes,
Ne dil kıpırdar, ne el. Boşluktan gelen bir ses. 

Bütün gün baş ucumda kalamazlar mezarcı,
Otlara gömme beni bulamazlar mezarcı.

İstersen bin nasihat al, bu sözümden ama,
Ben ölünce sözümü mezar taşıma yama.

Ey Müslüman kardeşim bu dünya muvakkatmiş,
Geldim,gördüm, anladım,burası hakikatmiş.

Yeter abi vallahi yeter ne sözler duydum, 
Toprak aç, ben açmışım o ilk beyitte doydum.

Şurdaki yatan varya kel eyübün fahridir,
Bura kasaba değil ölülerin şehridir

Kirlenmesin sözlerin nakış nakış yaprakta
Haruni senin izin kalsın kara toprakta 


HARUN YILDIRIM

( Hasbıhal-4 başlıklı yazı Harun Yıldırım tarafından 8.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.