İş için Hatay iline gittim. Giderken savaş korkusu yoktu desem yalan söylerim. Hayli tedirgindim. Yol uzun olduğu için uçakla gittik. Gece geç varmıştık. Taksiye bindik kalacağımız otele gitmek için. Aslında taksiyi seçme nedenimiz, otobüsle taksi arasında 1 liralık farktan kaynaklanıyordu. Taksiden indiğimizde bu konuda aldatıldığımızı anladık. Taksiye dört kişi bindiği takdirde 1 liralık fark oluyormuş, biz ise 2 kişi bindik ve dört kişilik ücret ödemek zorunda kaldık. Taksi şoförü çok hızlı gidiyordu. Yol düzdü ama bizim gibi şehre dönen insanları götüren taşıtlardan dolayı kalabalıktı da. Bir ara polisler bizi çevirdi. Neden çevrildiğimiz sonradan anladık. Meğerse il emniyet müdürünün arabası olduğunu öğrendiğimiz araca selektör yapmış taksi şoförü ve sonrada kontrolsüzce onu hızlıca sollamış. Kazaya sebep olacak bu davranış için emniyet müdürü de taksinin durdurulmasını emretmiş. Şoföre kesilen ceza ve nasihatlerden sonra yolumuza devam ettik.

 

Hatay çok küçük bir şehir olmasına rağmen, 4 ve 5 yıldızlı oteller dikkat çekiciydi. Hatay halkı oldukça zenginmiş. Tır taşımacılığı ve topraktan elde edilen kazanç, özellikle amik ovasının verimli arazisinden elde ettikleri ürünler sayesinde hayli iyiymiş.

 

Hava öylesi şaşırtıcı değişiyor. Bir yağmur yağıyor bir yaz havası. Nem oranı çok yüksekti. Hatay’da deniz yok ama Amanos’ları aşan bir koridor var, dağın arkası deniz ve denizden kaynaklanan nem burayı da etkiliyor. Oldukça yeşil bir kent görünümünde ve şirinde bir yer. Çok yüksek binalar yok. Hünnap denilen bir meyveyi ilk defa gördüm ve yedim burada. Tadı elma gibi ve çok tatlı değil. Birçok hastalığa iyi geldiği söyleniyor. Kalp, şeker, kanser, kolesterole iyi geliyormuş. Elbette künefesi ayrı bir güzellikte, eğer Hatay’a gelmişseniz, kilo almayı düşünmeyin ve künefesini mutlaka tadın!

 

Bir alış veriş merkezi inşaatında yeraltı şehir keşfedilmiş bu günlerde. İnşaata devam edilecekmiş ama yeraltı şehri üstten cam ile korunarak, insanlar yürürken seyredecekleri düzenekte yapılacakmış. Ayrıca, Hıristiyanlığın ilk kilisesi de burada. Habib-ün Neccar denen bir mübarek kişi, İsa(as) zamanında onun çağrısına uyarak iman etmiş gönülden. Hatay’da halkını bu yeni dine davet etmiş, fakat halk ona inanmamış ve öldürmüş, başını gövdesinden ayırmış ve Hatay içine kadar adeta top oynayarak sürüklemişler dağdan ovaya doğru. Başının geldiği yere atalarımız bir cami yapmışlar. Söz konusu cami, Anadolu’da inşa edilen ilk cami özelliğine sahiptir. Bu mübarek kişinin, Yasin süresinde bahsedilen kişi olduğunu söylediler. Mezarı bu caminin içinde ve 2 kat yerin altında, mütevazı bir küçük odacıkta bulunuyor. Çok andık ve dua ettik onun için. Her Cuma günü, yardım gönüllüleri aşure gibi bazı yiyecekleri namaz çıkışı halka dağıtıyor. Bu bir adet olmuş. Burası Ankara’nın Hacı Bayram Camisi ne ise Hatay için aynı manayı taşıyor sanki.

 

Suriye’de savaş olması sebebiyle, zengin Suriyeliler burada kalıyormuş. Nerdeyse uzun zaman lokantalarda oturup yemek yiyip içiyorlar. Uzaktan gördüğüm kadarıyla lokantanın evlerinden farkı yok, garipsemiyorlar yaşantılarını. Şu anki Suriye kralı Esed’in babaannesi Samandağ’lı imiş. Mezhep olarak Arap Alevilerindenmiş ve yaklaşık 300000 kişi kadar yaşayan varmış(Hatay nüfusu yaklaşık 1200000). Bazı gizli güçler alevi tırlarını Suriye’de yakarak zarar veriyorlarmış. Onlara bu istihbaratı Sünnilerin verdiği haberlerini kötü amaçlı kişiler veya siyasetçiler asılsızca yayıyorlarmış. Asıl amaç alevi Sünni gerginliğini hortlatmak olduğunu söylediler. Umarım hedeflerine ulaşamazlar. Radyolardan yapılan ticari yayınlar öylesi edepsizce, bel altı muhabbeti düzeyinde. Kaldığımız otelde çok fazla yabancı vardı. Ne için buradalar aslında kâhin olmaya gerek bırakmadı yüzlerine bakınca!

 

Çok büyük nüfusa sahip olduğu için Büyükşehir yapılması yönünde çalışmalar varmış( Hatay Büyük şehir oldu). Türkiye’nin değişik illerinden evlenip de burada yaşayan kişilere rastladık. Ortasından akan asi nehri, kim bilir asırlarca nelere asi geldi ve böyle yaşananlara şahit oldu… Dinsel ve ırk zenginliği çok etkileyici geldi bana. Mustafa Kemal üniversitesinin akademik potansiyeli değişik bir görünüm veriyor. Yaklaşık 30000 öğrencisiyle bir kültür mozaiğini sergiliyor. Yörenin kültürel zenginliğine hizmet eden üniversite çalışmalarından çok memnun kaldım.

 

Hatay keşfedilmeye hazır güzel bir şehir. Umarım Suriye iç savaşı en yakın zamanda sona erer ve bu sınır ilimizde yaşanan ekonomik dar boğaz çözümlenir. İsa(as) döneminde bir milyon kişinin yaşadığı, 10 şiddetinde büyük depremlere maruz kalmış en eski yerleşim yerlerinden biri olan, üç farklı Hak dini bağrına basan, hoş görünün hâkim olduğu bu güzide şehrimiz tekrar geçmişinde olduğu gibi umarım yine saygın bir yaşam şehri olur.

 

 

Saffet KURAMAZ 

( Hoşgörü Şehri Hatay İzlenimlerim başlıklı yazı safdeha tarafından 9.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.