…AH  SONBAHAR  AH…

 

Sahildeyim.Issızlık,deniz ve ben…Güneş suyun üzerine iyice çökmüş,denizin portakal   

 rengindeki parıltıları göz kamaştırıyor. Gürültülü bir yazın ardından her taraf  yine sonbahar hüznüne ,sessizliğine, büründü.Dağlara,ovalara,ağaçlara hatta insanlara sonbahar geldi. Dallarda asılı durmaktan yorulan yapraklarda düşmeye başladı yerlere.Gazelleri bir o yana bir bu yana sürüklemeye başladı rüzgârlar.İnsan böyle havada yalnız olunca neler neler düşünür. Gerçekleşmemiş hayallerini, uçup giden yıllarını ,ilk aşk maceralarını…Geride kalan yılları, erişilemeyen ve erişilemeyecek olan bir isteği hatırlamak,düşünmek de hoş bir şey.Niye böyle olur ? Bunu da bilmez insan.Ama zaman zaman bunları düşünmekten,o günleri yeniden yaşıyor gibi olmaktan her insan gibi bende hoşlanıyorum.İnsanın mutlu olması ve bu mutluluğu başkalarına da vermesi bazen ne kadarda kolay oluyor !Ama biz hep ikinci yolu,hüznü tercih ederiz nedense…

Ah sonbahar ah ! Eylüller estirdin yine içimde.

Sessizlik canımı sıktı ve birden bire boğazıma bir şeylerin tıkandığını hissettim.Deniz pırıl pırıl parlıyor,Kımıltısız,ıssız ve yalnız tıpkı benim gibi.

 

( ...ah Sonbahar Ah... başlıklı yazı ılıkyağmurla tarafından 21.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.