Söze, 2016-17 Eğitim ve Öğretim yılının çocuklarımız, öğretmenlerimiz, milletimiz ve memleketimiz için hayırlı ve uğurlu olması dileğiyle başlayalım…
 
                Eğitim kavramı sözlüklerimizde en popüler tanımıyla:
 
                Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme; kısaca terbiye” demektir, diye ifade edilmiştir.
 
                Öğretim ise; “belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi, tedris, tedrisat; kısaca talim olarak tanımlanmıştır.
 
                Eskiden eğitim ve öğretim için; talim (öğretim) ve terbiye (eğitim) sözcükleri kullanılırdı.
 
                Terbiye , “Rabb: "r-b-b" kökünden türeyen Rabb, efendi, malik, sahip, terbiye eden, yetiştiren, düzene koyan, düzelten, tedbir alan, sorumluluk üstlenen, yöneten, nimet veren, ihtiyaçları gideren, kefil olan, seçkin, sözü dinlenen, otorite sahibi reis, melik, efendiliği ve üstünlüğü kabul edilen kişi demektir ki çoğulu erbâbtır.
 
                Eğitimi yapan ve veren kişiye, erkekse; “Mürebbi”, bayansa “Mürebbiye” denir.
 
                Talim, öğretmek, yetiştirmek, alıştırmak, belli etmek ve idman anlamında kullanılmaktadır.
 
                Talim işini yapana ve verene, erkekse; “Muallim”, bayansa “Muallime” denir.
 
                Yüce kitabımızın malumdur ki, ilk emri “oku!” diye başlamaktadır. Ancak bu oku emri; ey kul oku da ne okursan oku, yeter ki oku şeklinde değildir.
 
                Yaratan Rabbin adıyla okumaya başlamak kuldan istenmektedir. Ayetin devamında “O Rabb ki, insana kalemle bilmediklerini öğretti.” (Bakınız! Alak Suresi, 1-5)
 
                Bu inen ilk beş ayetten, Hz. Peygamber (a.s.)’ın şahsında her bir kulun eğitim ve öğretimle yaratıcısını unutturmayacak bir okumayı yapmasını istediğini anlıyoruz…
 
Başka bir ifadeyle yapılan hiçbir okuma kişiye yüce yaratıcısını unutturmamalıdır…
 
                Uzun zamandan beridir ki, ülkemizde adeta eğitimsiz bir öğretim yapıldığından, çocuklarımızın zihninde tabiri caizse bir bilgi kirliliği oluşmuş bulunmaktadır.
 
                Şöyle ki, düşünemeyen, ideali olmayan, sınavkolik ve test manyağı bir nesil ile karşı karşıyayız.
 
                Oturmasını-kalkmasını ve nerede, ne zaman, nasıl davranacağını bilmeyen robot görünümünde eğitimsiz bir nesil var önümüzde…
 
                MEB’in ‘Değerler Eğitimi’ başlığıyla okullarımızda vermeyi hedeflediği birçok konu mevcut olmakla beraber, sistemimiz gerçek anlamda buna uygun olmayıp, eğitimden ziyade öğretim eksenli yani salt bilgi yüklemeye dönük olduğundan yaşanarak, yaşatarak hal ile verilmesi gerekirken maalesef veremiyoruz…
 
Değer, akıl ve kalbin birlikte hareket ederek bir şeyin tam karşılığı, kıymet, bir şeyin sahip olduğu yüksek vasıf, ehliyet, kabiliyet, kadir ve itibar gibi niteliklere sahip olmak demektir ki, bunlar taşınması lüzumlu en insanî özelliklerdir:
 

·         Sevgi

·         Saygı

·         Sorumluluk

·         Adalet

·         Yardımseverlik

·         Doğruluk, dürüstlük

·         Güven

·         Özgüven

·         Hoşgörü

·         Alçakgönüllülük

·         Empati

·         Kanaatkârlık

·         Çalışkanlık

·         Sabır vb. değerler…

               
                Yukarıda saydığımız ve sayamadığımız değerlerin kişilere kazandırılması ancak eğitimle mümkündür. Bunun da temeli öncelikle ailede atılır ve okullarda olgunlaştırılır… Elbette ki başta camiler olmak üzere, sosyal kurumlarımızın da çok ciddi katkısı söz konusudur.
 

                Kısaca belirtmek gerekirse, inancımıza, kültürel ve tarihi değerlerimize uygun bir eğitim al(a)mayıp sadece öğretimle bilgi empoze edilen bir bireyin arzu edilen eleman olması beklenemez…

Bu olsa olsa, diplomalı cahilleri çoğaltır sadece…
 
                Fatih projesi gibi yapılan hizmetleri ve imkânları görmezlikten gelmek haksızlık olur velâkin altyapısı bitip de tamamen işlevlik kazan(a)madığından hâlihazırda amacına hizmet ettiği de söylenemez…
 

                Sözü bitirirken eğitim sistemimizin, başka nesiller de heder olmasın diye; yeniliklere açık olmakla birlikte inanç, tarih, kültür ve milli bünyemize daha uygun hale getirilmesi için gerekli önlemlerin alınması kaçınılmazdır düşüncesindeyiz vesselam…

 

     MFK

( Eğitimsiz Öğretim Cahilleri Çoğaltır başlıklı yazı MFK tarafından 24.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.