Allah Allah dedim yerlere atılmış üstünde cep telefonu yazılı, o onlarca kâğıdı görünce. Hayret dedim bu ismi de ilk defa duyuyorum, görüyorum. Ne kadar ilginç bir isimmiş. Muhtemelen Arapça ya da Farsçadır diye geçirdim aklımdan. Hem de ne çok var aynı isimden bayan, hayret ki ne hayret. Kâğıtların üstü aynen şöyle... Evde Türkan 0533 677...... başka bir kağıtta Evde Şükran 0537 847.... Evde Kübra 0542 3578.... böyle devam ediyor. Evde isimli hatunların telefon numaraları. Ne iş bu ya bir arayayım bakayım şu Evde isimli hatunları. İş mi arıyorlar, temizlik şirketinden midirler? Büyük ihtimalle evlere temizliğe gidiyorlardır zannımca...

İlk bulduğum kart olan Evde Türkan hanımın numarasını çeviriyorum. Hepte iki isimli bunlar ne hikmet ise... Demek ki bu Evde ismi son yıllarda moda oldu da benim haberim yok. Zırrrrrrrrrrrrrrrr, zırrrrrrrrrrrrrrrrrr ve zırrrrrrrrrrrrrrrrr Hah çalıyor neyse...

- Merhaba Evde Türkan Hanım ile mi görüşüyorum?
- Evet benim Türkan ne vardı anam?
- Evde Türkan Hanım nasılsınız?
- Türkan Türkan sadece Türkan ne Evdesi?
- Ne bileyim hanımefendi sokakta bulduğum kartvizitinize iki isim yazmışsınız Evde Türkan diye...
- Haaaa sen çakmamışsın köfteyi be abim anlaşıldı...
- Ne köftesi, köftecide mi çalışıyorsunuz yoksa?
- Yok be anam babam bizimki de et ile ilgili de et pazarlıyoruz yani ama köfte değil.
- Köfte değil de ne o zaman deve kuşu eti filan mı?
- Ya Ağabeycim sen benim ile kafa mı yapıyorsun akşam akşam?
- Niye kafa yapayım Evde Türkan hanımcım?
- Bak yine Evde Türkan diyor yahu alacağım ben seni şimdi ayağımın altına ha!
- Hakikaten ne eti Türkan Hanımcım çok merak ettim bir deyiverin hele?
- İnsan eti ulan insan eti.
- Aman Allah'ım yamyamların arasına mı düştüm ne?
- Yam yam değiliz ama gelirsem çiğ çiğ yerim seni şimdi orada herifçioğlu...

Daha sonra çat telefon kapanır...

Bir de şu Evde Şükran hanımı arayalım bakalım. Ne işmiş bunların yaptıkları. Telefon numarası filan yazdıklarına göre, aramamızda bir sakınca olmasa gerek...

Zrrrrrrrrrrrrrrr diye çaldırırım karşı tarafı...

- Buyursunlar ağabeycim ben Şükran.
- Evde Şükran hanımcım nasılsınız?
- Evde evet, siz de ya da biz de fark etmez.
- Nasıl güzel bir isminiz var böyle Evde Şükran, sanırım ilk isminiz bu Evde Arapça mı Farsça mı acaba?
- Ne Arapçası ne Farsçası ne saçmalıyorsun sen be abicim?
- Evde evde diyorum.
- Evet biz de onu diyoruz evde olursa biraz fazla paran gider ayak üstünden.
- Haaaaaaaaa! Şimdi çaktııııımm siz ev de ben ev de hmmmm!
- Nihayet anladın be man kafa.
- Ben de ne bileyim be ablacım isminizin önüne evde yazınca ben de sizin isimlerinizden biri sandıydım ev deyi...
- Sanma birader sanma.
- Tamam anladık Evde, Evde bir isim değilmiş. Ben de Sevde gibi bir şey zannetmiştim, yanılmışım. Ev de bir şeyler yapılıyor herhalde. Allah Allah ne yapılıyor ki acaba? Muhtemelen ev de sohbet toplantısı yapıyorsunuz, maneviyatı artırmak için ya da ev de jimnastik. İnsan biraz açıklayıcı yazar ya arkadaşım Kübra, arkadaşım Türkan, arkadaşım Şükran. Yok yok, siz belki de evlere temizliğe gidiyorsunuz anlaşılan. Çaktım, çaktım gibi eninde sonunda... Ne kadar da safmışım ben. Ev de tamam anladık da ev de belli bir şeyler yapıyorsunuz. Niye saklıyorsunuz. Ev makarnası mı, ev eriştesi mi, ev çorbası mı içiriyorsunuz? Onu yazmamışsınız. Hadi geldim evinize diyelim Şükran hanımcım, Türkan Hanımcım ya da Kübra hanımcım. Nasıl acaba fiyatlarınız? Bir çorba içtim diyelim, peşine de bir pilaki yedim, ardından bir hanımgöbeği ya da dilberdudağı tatlısı götürdüm mideye, kaç liraya çıkarım mesela sizin evden. Çok da pahalıysa bir daha da gelmem yani... Duyamadım, fırında mercimek mi yapıp yediriyorsunuz?
- Artık ne sayarsan say.
- Pek de bir severim fırında mercimeği
- Atla gel atla gel de yerik beraber yerik...
- Sen adresini ver bakayım Şükran Hanımcım.
- Şehreküstü'ye gel orada bağır bağır bağır Şükraaan diye biz gelir seni alırız merak etme.
- Ne güzel servisiniz de var demek ki...
- Ben ne diyeyim sana kıro, kurarım bu cümleyi de yani... 

( Evde Türkan Evde Şükran Evde Kübra başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 24.10.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.