MERHABA AĞAÇ

 

     Merhaba Ağaç,

 

     Bugün 01 Kasım. Kasımın ilk gününden, soğuklar kralı ayımızdan gelen dokunuşun aksine sıcacık kalbimle selâmlıyorum seni. Hep insanlara mektup yazarız genelde. Ben de bu kuralı bu kez yıktım ve bitkilerin ruhuna dokunmak istedim. Can yeleği aramadan yüzmeyi öğrenen insan misali kar gelmeden kalın paltona sarılıp tebdil-i kıyafetle hazırlandın belki sen de. Kimilerine göre sonbahar mevsimi ölümü hatırlatırmış. Montaigne: “Ölümün bizi nerede beklediği belli değil, iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim.” demiş. Aldığımız nefes elbet bir gün tükenecek lâkin marifet onu iyi kullanabilmekte. Ölümü bekleyiş, sonbaharı bekleyiş gibidir. Senin dallarından kopup yere düşen her bir yaprak, ömrümüzden giden günleri anımsatır bana.

 

     Her ayın ayrı bir güzelliği var, tıpkı her yaşın kendine göre ayrı bir güzelliği olduğu gibi. Üzülürüm seni tazecik, yaş iken kesen baltalı ellere. Yeşilliğinin her bir dokunuşunda, sararan yapraklarının rüzgârla edasında tuvale yansıyan bir resimdeki güzelliği yakalarım. Doğa, kitaplar, müzik ne güzel dostça yaklaşır ruhumuza. Sevgi eyleme geçince dostluk hazırda bekliyor belki de. Ağaçlar huzur verir hepimize. Sizce en güvenilir ortam neresidir? Kimilerine göre hastane, hapishane, karakol, cami güvenilir yer gibi.

 

     Doktor, gardiyan, jandarma, polis, imam güven veriyorsa bir kalbe; insan da oraya ait olduğunu sezip güven besler. Aslında en güvenilir ortam: doğa ve kütüphane. Yemyeşil bir ortam ve savaşılıp da mücadeleyle alınmış şehit kanına bulanan topraklarda boy atan ağaçlar… Ağaçlardan özenle seçilip işlenmiş, ceviz ağacından yapılma bir kitaplık… Kuruyan dallardan meydana gelen kitaplar ve doğal ortamda işte size kütüphane.

 

     Bu hayallerin her başlangıcının anahtarı sensin sevgili ağaç. Bir külçe altını iyi kullanıp güzelce şekil verirsek alıcısı onu beğenir ya, sen de okundukça yücelmektesin. Senin karanlığını da tanır ve severim. Ateş böcekleri ve yıldızların ışıltısında bir de ayın parıltısı varsa okuma saati ballanır da ballanır gölgende. Dalına kurulan salıncağın, gölgende piknik yapılan neşedeki sıcaklığın huzur verir kalbime. Piri Reis’in haritasını alıp da baştan çizsem her bir dalını ve kollarınla iç dünyama yol alsam. Âmâ olmamalı insan ve sendeki güzelliği apaçık görebilmeli. Ayrık otları gibi rastgele dağılmasın duygularım ve kelimelerimi tam deminde sonlandırayım. Saça takılan süsler gibi dalında süslenen filizlerinle mutlu kal.

 

01 Kasım 2016    Salı,               Saat: 15.00

( Merhaba Ağaç başlıklı yazı KONUK YAZAR tarafından 1.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.