Hikaye / Fantazi Hikayeleri

Eklenme Tarihi : 11.11.2016
Okunma Sayısı : 1673
Yorum Sayısı : 1


Katil zanlısı Halil Kızmaz: Afyon'lu 

1.Maktül Ramazan     : İzmir'li
2.Maktül Tuse Mehmet : Aydınlı
3.Maktül Mehmet Ali  : Manisa-Turgutlu'lu
4.Maktül Zülfikar bey: Ankara'lı
5.Maktül Sedat hoca  : Afyonlu
6.Maktül ben         : Kuşadalı

"Kişilik (ya da karakter), bir insanın kendine özgü olan genel psikolojik özellikleri,
onun yaşam biçimini oluşturan ve huy haline getirmiş olduğu, bilinçli ya da bilinçdışı 
bütün düşünce ve davranış kalıplarıdır. Bir insandan söz ederken, örneğin “falanca çok 
insan canlısıdır” ya “çok cana yakındır” ya da “yalancıdır” gibi tanımlayıcı sözler 
kullanırız. Hatta bazen doğrudan “iyi huyludur” deriz. Bu sözler o insanın kişilik 
özelliklerini (hatlarını) tanımlamaktadır. Olumlu ya da olumsuz olsun bir insanın kişilik
özellikleri onun benliğinin bir parçası sayılır. Bu özellikler oldukça küçük yaşlardan 
itibaren kendilerini göstermeye başlar ve bir yaşam boyu ya hiç değişmeden ya da çok az 
değişerek varlıklarını sürdürürler. “Can çıkar, huy çıkmaz” sözünde çok önemli bir gerçek
payı vardır."

Yavuzhan: Halil'in yeğeni, yukarıda saydığım tüm kişilik, ya da karakter özelliklerini
dayısından almış. Ayrıca onun bir dediğini iki etmez. Ölüme gidiyoruz dese gider. Kuşadasında
yaşıyor. Müzisyen, konservatuara hazırlanıyor. Çok güzel bağlama çalıp  türkü söylüyor.
Yakışıklı bir genç.

Bir gece hep birlikte Adnan'ın mekanında toplandık. Yavuzhan'ın bağlaması eşliğinde türküler
söyleyip, şiirler okuduk. Zaman zaman bunu yapardık. Ama her defasında mutlaka Sedat hoca
tarafından sabote edilir ve olay çıkardı.

Sedat hoca: 65 yaşında, emekli öğretmen, eski komünistlerden. Yaz kış beldemizde yaşıyor.
Tam bir Cem KARACA hayranı, zaten tip olarak da, rahmetlinin son dönemlerini hatırlatıyor.
Belki de özellikle ona benzeme çabasında. Sürekli benim şiirlerimi laf atardı. Zaman zaman da
"Bak bu benim şiirim dinle, şiir nasıl yazılırmış öğren" der ve Orhan Veli'den şiirler okurdu.  
Aşırı derecede alkol bağımlısıydı. Neredeyse uyumadığı zamanlar sürekli içerdi. Sarhoşluğunda,
gevezeliği ve sürekli şarkı söylemek istemesi dışında kimseye zararı dokunmazdı.

Gençliğinde siyasi nedenlerle çok sıkıntı çeken Sedat hoca, son zamanlarda dünyadan iyice
kopmuştu. Gündeme önem vermez. Adam sen de ben işime bakarım der geçerdi. Hele siyasi tartışmaya
girmeyi hiç sevmez. Sadece ben eskiden şöyleydim, böyleydim diyerek yaşamış olduğu olayları
anlatmaya çalışırdı. Kimse dinlemeyince de küser, ben gideyim o halde diye yakınırdı. Ancak
defalarca gitmek üzere ayağa kalkmasına rağmen tekrar döner otururdu.

Hepimiz onu hem sever, ama zaman zaman da çekilmez olduğu için kızardık. Tüm arkadaşlar haline
üzülmemize rağmen. Elimizden bir şey gelmezdi. Çünkü hiç bir şekilde nasihat dinlemez. Hep
kafasının dikine giderdi.

Ölümü hepimizi çok üzdü.

Yedinci bölümün sonu
Mehmet Fikret ÜNALAN

( Beni Halil Öldürdü (Yedinci Bölüm) başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 11.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.