Hikaye / Fantazi Hikayeleri

Eklenme Tarihi : 14.11.2016
Okunma Sayısı : 1799
Yorum Sayısı : 2


Katil zanlısı Halil Kızmaz: Afyon'lu 

1.Maktül Ramazan     : İzmir'li
2.Maktül Tuse Mehmet : Aydınlı
3.Maktül Mehmet Ali  : Manisa-Turgutlu'lu
4.Maktül Zülfikar bey: Ankara'lı
5.Maktül Sedat hoca  : Afyonlu
6.Maktül ben         : Kuşadalı

Sedat hocanın bu tavrı kimsede neşe bırakmamıştı. O ise geçmiş olduğu
yan masada halen bir türkü tutturmuş sessizce mırıldanıyordu.

Cevizin yaprağı dal arasında
Güzeli severler bağ arasında
Üç beş güzel bir araya gelmişler
Benim sevdiceğim yok arasında

Bizse şarkı türkü söylemeyi bırakmış sohbete dalmıştık. Ama müzisyen olurda
hele bir de kendi yöresinin türküsü olursa durur mu hiç? Yavuzhan sandalyede
duran bağlamaya uzanırken Afyonlu Halil ona yardım etti ve bağlamasını alan
genç adam türküyü çalmaya başladı. Ardından Halil ve sırası ile bizlerde katıldık.
Sedat hoca yan masadan yine bizim sesimizi bastırmak istercesine bağırıyordu.

Evlerinin önü bahçalık bağlık
Ne güzel işlemiş eline sağlık (koluna sağlık)
Yar bana yollamış bir beyaz yağlık
Boynuna dolasın eğlensin diye (aldansın diye)

Yavaş yavaş alınan alkol etkisini gösterme başlamıştı. Bu durum beni ve Adnan'ı
endişelendiriyordu.

Sedat hoca sesini yükseltince Yavuzhan bağlamanın tellerine daha bir hırsla vurmayae
başladı, Halil'de iyice sesini yükseltti.

Evlerinin önü zerdali dalı
Pencereden gördüm kınalı eli (o nazlı yari)
Benim sevdiceğim tomurcuk (domurcak) gülü
Sensiz lokmaları yiyemez oldum
Sensiz odalara giremez oldum 

Birden hocanın elini kolunu açarak ve sesini iyice yükselterek biraz da türkünün sözlerini
değiştirerek yada farklı bir versiyonla söyleyerek yeniden masamıza doğru geldiğini gördüm.

Sizsiz lokmaları yutamaz oldum
Sissiz odalara yatamaz oldum 

Halil de ayağa kalktı ve hocaya doğru yürümeye başladı. Endişem iyice arttı. "Eyvah Adnan"
dedim.

Halil'in üzerine geldiğini gören Sedat hoca, yönünü değiştirerek kapıya doğru yöneldi.
Ardından Halil dışarı çıktı. Yavuzhan ise halen bağlamayı çalmayı sürdürüyordu. Genç
adam türküye kendisini öylesine kaptırmıştı ki, ne olduğunun farkında değildi.

Ben Adnan Halil hocanın peşinden gitti, kavga etmesinler deyince. Yavuzhan birden farkına
vardı ve dayımmm diyerek o da bağlamayı bırakarak peşlerine düştü.

Biz Adnan'la ne yapacağımızı düşünürken, Yavuzhan yeniden içeri girdi.

Ben endişeyle Ne oldu Yavuzhan dedim.

-Hiç konuşuyorlar dayım bana sen içeri git dedi. Bir taraftan da yakınmaya başladı.
Ağabey  bu adam hep böyle yapıyor. Neden böyle yapıyor?

-Adnan ben mekan sahibiyim yavrum, ben de istemiyorum bu tür nahoş şeyler olmasını, ama
ne yapalım adamın yapısı bu değiştiremezsin.

-Ben de bir şeyler söylemek gerektiği ihtiyacını duyarak, bu mekan ne insanlar gördü.
Altına yapan mı dersin,  para ödemeden giden mi? Bir birine silah çeken mi? Ama böylesini
hiç görmedik. İnanın onu çok seviyorum. Normal zamanlarda çok iyi bir insan,  ancak
biraz alkol aldı mı şarhoşluğu hiç çekilmiyor.

-Yavuzhan, ama ağabey kimse mecbur değil onun bu halini çekmeye, bakın ne güzel eğleniyorduk.
Onun gelişiyle, her şey alt üst oldu.  İnşallah dayım dövmeye falan kalkmaz.

-Adnan yok yok Halil öyle bir şey yapmaz diyerek devam etti. Yavrum kaç kere kovar gibi 
gönderdik buradan, ama  bir kaç gün sonra yine hiç bir şey olmamış gibi geldi. Kendisini
Fikret ağabeyin gibi ben de seviyorum aslında.  Ama bazen ben de çekemiyorum artık.
Biz de içiyoruz şu mereti ama, demek ki doğru "şişede durduğu gibi" durmuyormuş.

Adnan'ın sözünden yola çıkarak işe biraz bilimsel yönden bakalım.

"Alkollü insan

-Sebepsiz yere ağlar: Aşırı alkol alan birçok kişi sebepsiz yere ağlamaya başlayacaktır. 
Sarhoş kişi kendini kontrol edemez hale gelir ve ya kendini çok güçlü hissedip delilik 
yapmaya kalkışır ya da güçsüz hissettiğinden ağlamaya başlar.

-Etraftakilere bolca tavsiye verir: Sarhoş adam özellikle aile, dostlar, ekonomi, aşk gibi 
birçok konuda aniden profesyonel danışman olur ve etrafındakilere tavsiyeler dağıtır.

-Şarkı söyler: Alkolün etkisiyle duygularını içinde tutamaz olur, utanma duygusu kalkar ve 
kimseden çekinmeden 'karga sesli' de olsa şarkılar söyler.

-Eski eş ya da arkadaşını manasızca arar ya da mesaj çeker: Bunun sebebi yine kendini kontrol 
edememekten kaynaklanır ve içinde ne varsa sonucunu düşünmeden döker.

-Kolayca aşık olur: Utanma duygusu kalktığından çabuk arkadaşlık kurar, hislerini kontrol altına 
alamaz ve yanlış mecralara sürüklenir.

-Tuvalet pisuvarını yastık yapar: Alkol, merkezi sinir sistemini baskı altına alır, hafıza, duyum, 
uyku ve karar verme mekanizmasını köreltir ve aşırı alkolün verdiği güçsüzlük sonucu sarhoş kişi 
tuvalette dahi uyur kalır.

-Aşırı para harcar: Sarhoş adam asıl harcaması gereken yerleri unutarak içkiye parasını yatırır.

-Sırlarını döker: İçkinin etkisiyle tanıştığı yeni insana hayat hikayesini sonradan pişman olacağını 
düşünmeden anlatır.

-'Artık içmeyeceğim' der. İçki kadehini elinden bırakmadan tekrar tekrar 'Artık içmeyeceğim' der 
ve geçersiz sözler verir.

Alkolün uzun vadedeki etkileri arasında beyin hücrelerine verilen zarar, mide ve ince bağırsak 
hastalıkları, pankreas bozuklukları, kalp arızaları ve yüksek tansiyon gibi onlarca hastalık sayılıyor."

-Hava düzeldi düşüncesi ile televizyonu kapatan Adnan tekrar televizyonu açtı.
O sırada Halil içeri girdi.

Bizler merakla "Sedat hoca nerede?" diye sorduk.

-Halil: Bilmiyorum evine gitmiştir her halde dedi ve ekledi. Haydi Yavuzhan toparlan biz de
gidelim artık. Ama bu adamdan soracağım bunun hesabını ben diyerek söylendi.

Adnanla ikimiz yalnız kalmıştık. Bir müddet sonra ben de veda ettim ve ayrıldım.

O günden sonra Sedat hoca bir daha gelmedi. Yaklaşık bir hafta sonra ise ölüm haberini duyduk.

Dokuzuncu bölümün sonu
Mehmet Fikret ÜNALAN
( Beni Halil Öldürdü (Dokuzuncu Bölüm) başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 14.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.