Darağacına sarılır  fasulyeler
İzdüşümünde soğuk bir yas
Üvey renkler atılınca yuvadan
Karanlık, asil ve saf

Esmer terler gece treni
Şakaklarında demir levhalar
Tesbih çeker omuzlara değen
Dört duvar şeklinde ki dal

Sabır;
Sebillerin çanağında
Eller dokundukça erir
Özüne iner günahlar
Ve akıp gider kirli sularla
Temizlenmek için tekrar

Sorsan,pıhtılanır
Havayı görür görmez sorular
Kim atlar güvelenmiş tahta eşikten
Kim kırar toprak testiyi
Su, ten kokmuyor
İçiliyor şaraplar

Aşk
Tufan öncesi çıplaktı biraz
İnciler kalmıştı dişlerinin arasında
Yüreğinde küflenmiş yosunlar
Ellerini gerdi dağlara
Döşünde dağ menekşeleri
Rüzgarı bilinçsiz yıldızlardan
Direndi bilinmedik ölüme kadar

Gözleri emen bir güz soğuğu
Dudaklarda ısırıklıklar
Derme çatma şehirlerde
Tek nefeslik yaşamlar
Güneşe küs ayçiçekleri 
Yastıklarda salyalar

Fasulyeler gerilir çarmıha
Üşüşür ciğerine kargalar 
Açılır göz göz ayakları
Ne kadarsa gitmediği uzaklıklar
Burhanı keser kızgın bir kılıç
Kurutulur umutlar

Teslimiyet,;
Yitmektir aslında
Köşesiz sığ bir sokakta
Fark etmektir köpekleri
Islığa havladıklarında 
Heyecandan sıyrılan tek bir an
Merdivensiz atlar ki
En yüksek camdan
Ve kaçmak için 
Sıkışıp kaldığı tozlu raftan

Ümit Seyhan




( Fasulyeler başlıklı yazı Ümit Seyhan tarafından 19.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.