''Bunun da kuralı mı olur?'' demeyin.
Elbette olur. Birlikte yaşamanın gerektirdiği bazı kurallar vardır. Bunlar illaki yerine getirilecek anlamı taşımasa da; uygulanması sağlıklı toplumların oluşmasına katkı sağlar.
Geçen gün yaşadığım bir olayı anlatarak başlamak istiyorum yazıma.
Ben 56 yaşımdayım ve bunu gururla söylüyorum çünkü hayatı dolu dolu,sindire sindire yaşamış biriyim ve her yaşın avantajlarını sonuna kadar kullandım. Yılların verdiği yorgunluğu, bana kazandırdığı güzellikler ve tecrübeleri düşündükçe hiç hissetmiyorum.
Her zaman en doğal halimle olmayı tercih ediyorum; kırışıklarım, selülitlerimle barışığım ve onları yaşımın bana kazandırdığı güzellikler olarak kabul ediyorum.
Henüz 8 yaşımdayken ablamın çocuğu oldu ve ben de doğal olarak ''TEYZE'' oldum. Mahalledeki bütün çocuklar bana ''Teyze !'' demeye başladı. O gün bu gündür bütün çocukların ve gençlerin teyzesiyim.
Anlatacaklarım farklı tabii..
ATM önünde bekliyorum, işlem yapmaya çalışan 30-35 yaşlarında bir genç var önümde. Bir türlü işini bitiremiyor ve ikaz etmek zorunda kalıyorum:''İşiniz uzun sürecek mi?''
Döndü baktı:''Hayır teyze, bitiyor!''
Biraz sinirlendim, derken kartını aldı ve tekrar gözümün içine dik dik bakıp ''Buyur teyze!!'' dedi.
Geçekten o an onun hitap şekline mi yoksa o soğukta beni beklettiğine mi mi bilemem ama çok kızdım.
Yolda gelirken kendi kendime düşünüyordum:Doğru dili kullanmak iletişimin en önemli yoludur. 
''Bu doğru bir hitap şekli değil.'' 
Ben bu adamı ömrü hayatımda hiç görmedim, akrabam değil, hısımım değil, yakınım hiç değil..
İşte bu yazıyı bu yüzden yazma gereği duydum.
Ülkemizde tanımadığımız insanlara nasıl hitap etmemiz gerektiğini bir çoğumuz bilmiyoruz maalesef.
Genellikle giyim kuşamına göre: Amca, dayı,teyze...
Yaşına göre: Nine,dede
Konumuna göre:Öğretmen hanım,memur bey  gibi söylemlerle durumu kurtarmaya çalışsak da bu hitap şekilleri doğru olmayabilir.
Mesela köyden yeni gelmiş birine.''Buyrun beyefendi'' ya da giyimi kuşamı yerinde, entel görünümlü birine ''Buyur teyze!'' derseniz olmaz.Ters tepebilir ve alacağınız tepki sizi zor durumda bırakabilir.
Hele hele hiç tanımadığınız birine kalkıp da: Şekerim, canım, tatlım gibi ifadeler kullanırsanız sizi ben bile kurtaramam.
Bu özellikle telefonla konuşurken başımıza geliyor.
Birini arıyorsunuz ve sekreteri çıkıyor karşınıza:''Buyur canım'' ya da,''Tamam tatlım!'' diyor.
İşte ben en çok da buna bozuluyorum ve bu hitap şekli beni deli ediyor.
Peki ne yapmamız lazım?
Şunu baştan söyleyeyim hiç tanımadığınız birine karşı o samimi kelimeleri(amca, teyze,dayı..) kullanamazsınız.
Bunun yerine. Hanımefendi, bayan, beyefendi, bayım ya da efendim diyebilirsiniz.
''E. köylü bir vatandaş geldi, üstü başı perişan ona nasıl böyle hitap ederim?'' diye sorabilirsiniz
Ben de size'' Niye o insan değil mi? Saygıyı haketmiyor mu?'' diye cevap veririm.
Onları buna alıştırmak, onları eğitmek anlamını taşır. Tabii ki söyleyiş biçiminiz ve beden diliniz çok çok önemlidir.Eğer alaycı bir dil kullanırsanız karşınızdaki insan rencide olur ve yine zor durumda kalabilirsiniz.
Bu yanlış hitap şekilleri genellikle kamu kurum ve kuruluşlarında, bankalarda, çarşıda, pazarda ve marketlerde sıkça rastladığımız durumlardır.
Bilmiyorum sizler nasıl karşılıyorsunuz ama ben hiç hoş karşılamıyorum.
Hitap şekli kişiyi onurlandırır, öz güvenini artırır ve size karşı saygılı davranmasını sağlar.
Hiç bir şey kaybetmezsiniz.
Hadi bu gün başlayalım ve tanımadığımız kişilere: Efendim, hanımefendi, beyefendi diyelim.
Herşeyin gönlünüzce olmasını diliyorum.

Saygılarımla
Sebahat Karagöz
( Nasıl Hitap Edeyim başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 26.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.