TOPLUMSAL AHLÂK

 

     İnsan toplumsal bir varlıktır. İnsanın yalnız başına yaşarken erdemli olması çok zordur. Hani kimi zaman sıcak bir çayın yanında tek başınıza yediğiniz susamlı simidin hazzına varamazsınız. Yanınızda candan bir arkadaş olunca o çay ılık bile olsa sıcacık edebî sohbette nasıl da sımsıcak bir çaya dönüşür. Susamlı simidinizin her bir tanesi, tane tane sohbet ışığında can olur. Toplumsallaşma da öyledir bir nevi. Bir iken çok şey üretemezsiniz de bin olunca ortaya muhteşem eserler çıkar ve topluma fayda verirsiniz.

 

     Günümüz insanı gittikçe bireyselleşip bencilliğe doğru yol almaktadır günden güne. Ahlâkî değerler, kültürel değerlerimiz kimi zaman unutulmaya başladı. Herkesin kendine ait odası, şahsî bilgisayarı, gereğinden fazla elbisesi, israf ettiği eşyaları, bilinçsizce yiyecek ve içecek tüketimi, kültürel yozlaşma toplumsal ahlâkı tökezler duruma getirmektedir. Kalabalık ailelerde görülen yardımlaşma ve dayanışma, kırsal kesimin örf ve âdetleri, sözlü iletişimin içtenliği, atalarımızın ahlâkî değerleri bireysel yaşamdan çok toplumsal yaşamdaki dayanışmanın en iyi örneklerini bize sunmuştur.

 

 

     Zekât ile yardımlaşmanın en güzel örneğini sergileriz. Bazen bir tas çorbanın hatırına komşumuza iftar verdiğimiz o bereketli ramazan akşamında güzelleşir sosyal yönümüz. Büyükleri sayıp küçükleri severek tat bulur gönül dünyamız. Kur’an-ı Kerîm’de toplumsal ahlâk düzenine dair pek çok âyet var: “Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. (Âl-i İmran / 3:104)” İyilikten, hayra yönelmekten bahseden bir toplulukta yer almak nasip olsun hepimize. Toplum birinin elinden tutmayı öğrenirse, bir lokma ekmeği minicik serçeden esirgemezse, komşusunun imdadına yetişirse, akraba ilişkilerine değer verirse meydanda umutsuzluğa ve katı kalpliliğe hiç yer kalmaz.

     Hz. Lokman, oğluna tavsiyesinde: “Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir. (Lokman / 31:17)” der. Sabrın, güzel ahlâkın bir araya gelip tatlı meyveler sunması ne güzeldir.

 

 

     Hz. Peygamber’in “emr-i bi’l-ma’rûf nehy-i ani’l-münker: İyiliği emretmek ve kötülükten men etmek” anlamındaki Kur’an kökenli Arapça ifade, çeşitli âyetlerde yer alarak toplum ahlâk düzenine vurgu yapmaktadır. Kardeşçe yaşamanın, inanç kardeşliğinin birlikteliği açısından toplumsal ahlâkın önemi giderek artmaktadır.

 

( Toplumsal Ahlak başlıklı yazı KONUK YAZAR tarafından 3.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.