*Söz benden yana... Sende varmısın benimle yaşlanmaya ?

*Güvercin çırpınışları var gözlerinde beyaz beyaz... Hadi terk et konakla gözlerimde.

*Bazı anlar vardır insanın oradan hiç çıkmak istemediği ve hep kaldığı. Seninle yaşadığım her an öyle oysa.

*Sisliydi hayatım. Yağmurlar yağardı durmadan. Yansıdı, kırıldı ve senin ışığında kaldı . Oluştu gökkuşağında sevdam. Ve bir roman doğdu adı ' GÖKKUŞAĞINDA SEVDA " olan !

*Şimdi gece ya . Bakalım nasıl doğacak sabah...

*Sevdamı üfledim yüreğine... Hep yaşayasın , nefesin çiçek gibi koksun diye.

*Geleceğin ipekten ipliğine dizdim bir bir umutlarımı. Binlerce bahar olur yapraklanırlar onda. Biri bitse diğerleri hep yedekte. Ve hüzünler hep yol göstermekte umutlara. Ve daim yakarışlarım gökyüzüne açılmış avuçlarımda.

*Yağmur bulutları kümelendi , göz pınarıma günlerdir.

*Yüreğimde ritim bozukluğu: üstüme gelmekte hayatın devasa kaygıları. Ezmekte kederin yükü.

*Çıldırtmakta düşüncenin sancıları ruhumu.

*Tutunmuşum uçurumdaki ömrün dal uçlarına. Düştü düşecek kaderin bilinmez boşluğuna ve belki de hoşluğuna.

*Hep seni getiriyor bana yağmurlar. Bereket bereket her damlan. Yeşerir umutlarım yüreğimde ah sen ne yaman yaren.

*Cümle kuramıyorum artık. Kelimeler yok; harfler darmadağınık.

*Kuytulara sakladım hüzünlerimi. Söktüm bakışlarımda ki avuntuları. Dağıttım bulduklarımı. Koy şimdi ellerini avuçlarıma bir sevdanın vuslatında. Yansın tenimiz ve sonra birden sönsün umudumuzun yağmurlarında.

*Bazen için için içini yer insan. Ve sonra iştahı kapanır, erir biter.

*Sevgin, saygın, vefan ve cefan, fedakar ve merhametin, namus ve şerefinle bana bir dünya yarattın. Alem umurumda değil inan.

*Miadı dolmak üzere olan bir ömürde yolculuk yapmanın paniği var içimde.

*Çok seviyordum. Oda seninle çekip gitti bir akşam üstü.

*Bazen uzaktan uzağa ninni gibi sevda şarkıları söyler insan.

*Seni biran önce büyütmek ya gayem; ondan işte uyuyamamam.

*Hayat var gölgende bile.

*Bazen sessizdir sevmek.

*Kaçıp gidilmezse karşılıklı sevgiden ; illaki büyür zaten kendiliğinden.

*Gönül menfezlerini tıkamış harabeleri temizleyip yol açıyorsun bakışlarınla. Taze yasemin kokuları yayılırken teninden baharlara taşıyorsun sevdana.

*Bir huzur deryası gibi akıp dururken zaman saçlarından; onca dağılmışlıklarını umutların ve bir bir hasretlikleri derliyorsun avuçlarında.

*Yanağın güllerden allıklar toplamış, git seyreyle aynalarda ve bak alev alev kırmızılıklarla mühürlenmiş dudaklarına.

( Yaşam Heybemden -49- başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 4.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.