Bir edebiyat sitesi tabi ki en başta, bağlı bulunduğu ülkenin edebiyatına
ve şiirine azami derecede katkı yapmak için kurulmuştur. Her zaman edebiyat
sitelerinde para ikinci plan olarak düşünülse de günümüzde paralı üyelik
sistemine geçmiş bir çok edebiyat sitesi de bulunmaktadır. Yanlış anlaşılmasın
bunları asla kınayamayız. Zaten paralı üyelik de zorunlu değil, isteğe bağlı
bir durumdur...
Bir çok edebiyat sitesinde düzeyli şair ve yazarlar olduğu gibi, bu işe yeni
başlamış ve bir yerlere gelmek için çabalayan şairler, yazarlarda var mutlaka,
onlara da azami derecede destek olmak, fişeklemek lazım tabiri caiz ise. Benim
gözlemlediğim kadarı ile yıllarca da yöneticilik yaptığım deneyimlerime de
dayanarak şunu söyleyebilirim ki edebiyat ve şiir sitelerinde bir çok kişi
kendi şiiri, kendi öyküsü, kendi denemesi, kendi makalesi derdinde...
Başkalarının yazdıkları bir çok kimseyi ilgilendirmiyor. Bizim şair adayı
arkadaşlarımız belli ki pohpohlanmayı çok seviyor, vazgeçemiyor. Bir soru
sorsam. Kaç kişi acaba herhangi bir şair arkadaşının şiirini ezberledi? Büyük
şairlerinkini demiyorum, sitelerde şiir paylaşanlar burada konu edilen.
Arkadaşlar, biraz üzüleceksiniz ama şunu açık yüreklilik ile söyleyebilirim ki
edebiyat sitelerinde şiir veya yazı asmak ile şair ve yazar olunmuyor. Eğer ki
edebiyat dünyasında bir yerlere varmak istiyorsanız önemli dergilerde şiir veya
yazılarınızın çıkması lazım. İleri gelen edebiyat adamlarından eleştiriler
kritikler almanız lazım. Yoksa, iki tane şiir as edebiyat sitesine, beş on tane
eleştiri gelsin, yok öyle bir şey. Zaten edebiyat sitelerinde bir şiiri ya da
düz yazıyı enine boyuna irdeleyecek ve eleştirecek çok az sayıda insan var.
Geri kalan övgüler de ellerine sağlık, yüreğine sağlık, afferin koçum
girdaplarına sıkışıp kalıyor. Ahbap çavuş ilişkisi yani sizin anlayacağınız.
Sen bana övgü yazarsan ben de sana yazarım. Sen bana kötü bir şey yazdın mı
engellerim gider. Budur durum. Olumsuz eleştiriyi olgunluk ile karşılayacak kaç
şair var acaba?
Gelelim edebiyat sitelerinin nasıl yaşatılacağı konusuna. Edebiyat siteleri
başında ki kaliteli yöneticiler ve siteye omuz veren kaliteli şairler ile
yaşar. Şiirin, edebiyatın solu ve sağı olmaz, solcusu, sağcısı olmaz. Nazım
Hikmet de bizimdir, Necip Fazıl'da. Mehmet Akif'de bizimdir, Ahmet Arif'de
bizimdir. Bilir misiniz, Necip Fazıl ve Nazım Hikmet Ankara'da Ulucanlar Ceza
evinde (ki şimdilerde müze olmuştur.) aynı tarihte yanyana koğuşlarda yatmışlardır.
Edebiyat siteleri şair ve yazar adayları için bir basamaktır. Kimisi bu
basamağı çok çabuk çıkar, kimisi daha yavaş, kimileri ise sadece eğlenmeye ve
hoşça vakit geçirmeye gelmiştir zaten, onların da eserlerinde bir albeni
göremezsiniz, basamak atlama dertleri de olmamıştır hiç bir zaman.
Şiirleri ve yazıları okuyalım başından sonuna kadar. En azından siteye şiir
veya düz yazı astığınız zaman orada başka başka şair ve yazar kardeşlerimizin
de olduğunu unutmayın. Çok genç iseler fişeklenecekler sizin sayenizde daha çok
tutulacaklar edebiyata ve şiire, coşkuları daha da artacak. Olgun iseler de
onure edilmiş olacaklar ve yazma şevkleri kırılmayacaktır. Haydiyin kaleme
kağıda sarılın, sarılın şair ve yazar kardeşlerinize, övgüye layık olana övgü
fazla abartmadan, eksik bulduğunuza da yergi ama kalplerini kırmadan
incitmeden. Edebiyata şiire gönül verenler çoğaldı mı, anarşi ve terör de geri
plana itilecektir toplumumuzda. Hepinize en derin sevgi ve saygılar...