Bir bataklık haline getirilmiş olan in(s) ve cinin top oynadığı Ortadoğu’da ‘Şiî ve Sünnî’ savaşının fitili ateşlendi gibi…

               

                Eğer taraflar, din haline getirdikleri mezhep taassubuyla hareket edip savaşmaya başlarsa üçüncü dünya savaşının ötesinde bir nevi dünyanın sonu gelmiş demektir.

 

                DAEŞ üzerinden yöre halkına Sünni görüntüsü vererek yapılan katliam ve mabet tahribatını sansürsüz bir biçimde Şiilere yapılan zulmü İran’ın kendi kamuoyuna izleterek galeyana getirmesi ve sözüm ona Sünnilerin de Şia’nın katliamlarını hem iç, hem dış dünyaya servis etmesi, ister-istemez taraflarda bir infiale yol açmaktadır…

 

                Böylesi bir hengâmede işgalci güçlerden ve özellikle İsrail’den bu ara pek de bahseden yok. Bu oldukça vahim kaos içerisinde akliselimi kullanarak taraflara bir çekidüzen verecek otoritenin yokluğu işi daha da karmaşık hale getirmektedir…

 

                Türkiye’nin hakemliğini ne işgalci güçler ve ne de bölge sakinleri kabul etmemektedirler. Diğer taraftan bölgede Türkiye caydırıcı güç veya en y/etkili ülke olmasın diye de yaklaşık kırk beş yıldan beri özelde PKK, genelde de FETÖ vb. kalleş terör örgütleri ihdas edilerek Türkiye’nin üzerine salınmıştır…

 

                Mesele gerek Sünni ve gerekse Şii taraflar olsun her halükarda işin ucu illaki gelip Türkiye’ye değ(diril)ecektir…  Bu durumda da Batı, Amerika ve özellikle de İsrail BİP ile emeline ulaşmış olacaktır…

 

                Dünya İslam Alimleri Birliği ve Arap Birliği neredeyse hiçbir varlık göster(e)memektedir. Dolayısıyla hamasetin, taassubun ön planda olduğu ve bunun da mütemadiyen medya aracılığıyla körüklendiği bir ortamda uyum ve insicam beklentisi hayal gibi görünmektedir…

 

                Kimilerine göre İran, kimilerine göre de diğerleri haklı gösterilebilir… Fakat en vahim olanın Müslümanların iki tarafın da iplerini elinde tutan vahşi Siyonist gücü göremeyip sürekli kan kaybetmeleridir…

 

                Yüce rabbimiz inanları kardeş ilan etmişken kardeş kavgasının mümin kimlikle asla bağdaşmadığını herkes bilmektedir. Basiretsiz ve ferasetsiz davranıp oynanan oyunu ve düşmanı görmemek ardından büyük bir hezimeti getirecektir…

 

                İran’ın bütün Arapları ve Türkiye’yi de karşısına alarak, Hizbullah, Haşdi Şa’bi, Bedir Tugayları, Mehdi Ordusu, Şii Ölüm Tugayları ve Husiler gibi örgütlerle bölgede adeta tarihteki emperyal yapısını yeniden inşa etme niyeti güdüyor olmalı ki, Lübnan’ı Hizbullah ile, Yemen’i Husilerle, Mehdi ordusu camileri yıkıp Filistinlileri öldürmekle, Bedir Tugayları da Irak’ı zapt-u rapt altına almakla eğer mezhep taassubu gütmüyorsa peki ne yapmak istiyor?..

 

                Sünni cepheden bakıldığında, mezhep taassubu güden ülke hangisidir denilirse, buna cevap vermek çok zor… Üç-beş marjinal terör örgütünün (DAEŞ, BOKO HARAM, EL-KAİDE, EN-NUSRA VE FETÖ) Sünniliği kalkan yaparak terör estirmesi uluslar arası uzantısı olan büyük şeytanın kurdurup yönettiği bir piyondurlar…

 

                Büyük fotoğrafı göremeyip at gözlüğüyle olaylara bakmak insanı doğru bir sonuca götürmez…

               

Türkiye öteden beri oynanan oyunun geç de olsa farkına varıp net tavrını en üst düzeyde seslendirerek; “ben ne Sünni ve ne de Aleviyim, ben sadece Müslüman’ım” demek suretiyle bu kirli oyunun dışında kalma karalılığını ortaya koymuştur. Ancak elbette ki, olup bitene seyirci kalacak değildir. Bu fitne, fesat ve şer tezgâhını da ancak Türkiye’nin bozacağı inancını taşıyan biri olarak umudumu ifade ediyorum… Allah’ın izni ve Müslümanların da basiretiyle bu çirkin oyun da bozulacaktır diye düşünüyorum…

 

Huzur ve barış dolu günler temennisiyle…

 

MFK

( Mezhepler Savaşı Körüklenirken başlıklı yazı MFK tarafından 20.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.