Hepimiz Amerika gibi olduk : ''Benim dostum yoktur ,düşmanım da. Benim yalnızca çıkarlarım vardır !''
Bu düşünce tarzı yıllar yılı bilinçaltımıza ilmek ilmek işlendi. 
Filmlerle, şarkılarla, şiirlerle ve haberlerle.
Etrafımıza baktığımızda gördüğümüz şeyler : korku,kuşku,kıskançlık,tahammülsüzlük ve maalesef şiddet.
Yaşı 50 nin üstünde olanlar hatırlarlar,eskiden bir mahalle,komşuluk kültürü vardı.Genellikle tek katlı evlerde yaşayan insanlar asla yan taraftaki komşularının kimliğini,inancını,mezhebini, etnik kökenini sorgulamaz,onlara kayıtsız şartsız güvenir,malını,ırzını,canını gözünü kırpmadan emanet ederdi.Mahallede komşulardan birinin başı derde girse; tereddütsüz el birliğiyle yardıma koşar, sorunu kökten çözerlerdi.
''Komşu komşunun külüne muhtaçtır !'' anlayışıyla,akşamları bir araya gelir,hiç çekinmeden en mahremlerini bile birbirleriyle paylaşırlardı.Arkadaşlar,eşler,komşular birbirleriyle gurur duyarlardı.
Eski filmlerde hep arkadaşlık,dostluk,sevgi,saygı, aşk ve vefa konu edilirdi.Acılar ve mutluluklar hep ortaktı.
Sonra apartmanlar yapıldı kocaman kocaman.O sıralarda komşular birbirlerine daire numaralarıyla hitap ediyorlardı.
Şimdilerde 20-30 katlı binalar yapılınca ,yüzlerce kişi birbirini hiç görmeden, o hapishanelere hapsoldu,kimsenin kimseden haberi bile olmuyor artık.
İş yerimizde edindiğimiz bir kaç arkadaşımıza, her an bizi sırtımızdan vuracakmış gibi kuşkuyla bakıyoruz.
Evlilikler,insan doğasında var olan aşklar bile evrim geçirdi,dejenere oldu.
Vefa kelimesinin anlamını bile unuttuk,çoğu kimse İstanbul'da bir semt adı olarak düşünüyor yalnızca.
Peki ne oldu da bu değerlerimizi silip attık?
Başkalarının yaşamına özenme,modernlik,çağdaşlık,özgürlük sanarak benliğimizden uzaklaştık.
Yazık ,çok yazık oluyor gerçekten.
İki dakikada, sözüm ona tanışıp dost olan insanlar,arkalarını dönünce bir dakikada satıyorlar birbirlerini.
Moda oldu adam satmak ve bunun bedelini çok ağır ödüyoruz. 
Yalnızlaşıyoruz gitgide,yapayalnız kalıyoruz!
Yeniden toparlanabilir miyiz? 
Bilemiyorum ama bir an önce işe başlamak gerektiği inancındayım.Gördük ki başkalarının gömleği bize ya çok bol geliyor,ya da dar.
Bu saatten sonra kendi bedenimize uygun giysileri, kendi tezgahlarımızda dokunmuş kumaşlardan , kendimiz dikmeliyiz.
Bu konuda tarihimiz,gelenek ve göreneklerimiz bize ışık tutacaktır.
Bir milletin ortak özellikleri ne kadar çoksa ve bunları her an canlı tutmayı becerebiliyorsa; beraberlikleri ve devletleri o kadar kalıcı olur.
Ulu önder ATATÜRK diyor ki: ''Geçmişini unutan milletler,başka milletlere yem olurlar''
Geleceği şekillendirebilmek için, hiç olmazsa arada bir geçmişe dönüp bakmak gerekir.

Saygılarımla
Sebahat Karagöz



Saygılarımla
( Adam Satmak Moda Artık başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 22.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.