Meltem esmezse perde aralarından
Koku vermez gardenyalar! 

Yalın ayak bir umuttu eskiyen 
Kuş seslerinden uzak kafeslerde. 
Mayasız düşler kalkıp ölüm döşeğinden 
Kederden odalardır gözbebeğine sığdırılan 
Kırılgan ve sessiz. 

Yıldızlı elbiseme sarılan 
Topal baykuşun sesi. 
Üşütünce bahçemdeki akasyalar 
Yapraklarını gizlice 
Yagmurlar yağardı üstümüze. 
Rüzgar yüzünü vurunca sulara. 
Mağaramın kapısında mühürlü 
Melankolik şelale. 
Uyandırır mıydı göğsümdeki karartıyı? 
Ve yağmurlar dolardı 
Şiirlerin gözlerindeki çapaklara. 
Eriyen dizeler 
Ecelimi taşıyan kucağımdan 
Dökülürdü köpüklü zamanlara. 

Sustuğum her kelime 
Çığlıktı biraz. 
Çok sesli veya çok sessiz. 
Dilimde kabaran şarkıydı biraz. 
 
Ucu kırık cevaplarda 
Gizlenen takvim yaprakları 
Yorgun ve yenik. 
Sesimize yakıştıramadığımız 
İçindeki hazanı deşilen 
Haçtan bir öfke 
Derin ve sessiz. 
Ve sesler kesti birbirini 
Uçurumun kalbinde. 
Yenilgiler ve yanılgılarla. 

İrem bağlarının kraliçesi gardenyalar 
Açmaz sevgisiz odalarda. 

Süheyla Altınkaya Turan
( Gardenyalar başlıklı yazı Suheyla tarafından 24.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.