Geçenlerde eşim meyve alırken değişiklik olsun diye avokado da almış. Görüp de gurmelik yapmadığımız, artık eskisi gibi egzotik olmayan her yerde bulunabilen, hemen hemen herkesin alabileceği bir meyve… Tam “Avokado bizim neyimize?” diye soracaktım ki başımın herhangi bir bölgesinde avokado büyüklüğünde bir şişlik olmasın diye sustum. Susmak çoğu zaman çözümdür.


Öyle ya… Biz bahçemizde yetişen elma, armut, üzüm, kavun, karpuzla, ağacımızda yetişen ceviz, fındıkla büyümüş bir nesiliz. Babam da sağ olsun Akdeniz meyvelerinden portakala, mandalinaya doyururdu bizi. Sobanın üzerinde kabuklarını hafif yakarak oda parfümünün en doğalını da koklatırdı bize.


İnsanın yeni şeylere merak sarması güzel ama denemeden de almamak lazım.


Armuta benzediği için açıkçası ananas tadında bir meyve bekliyordum. Soyduk, dilimledik, kendinden büyük çekirdeği ile tanıştık. Tadına baktık.


Damağımız bu lezzete alışık değil…


Acı…



avokado nasıl yenir ile ilgili görsel sonucu



Aslında -doğru mu emin değilim- tuz ve limon sıkılarak yendiğini de duymuştum. Tuzla tavsiye edebilirdim ama olmamış meyveyi yemeğe kalkmış, soyulmayacak meyveyi soymuş biri olarak sessiz kalmayı tercih ediyorum.


Şimdi siz "Allah aşkına sen nerede yaşıyorsun, bu kadar da olmaz ki!" diyebilirsiniz ama bulaşık makinemizi tamire gelen servis görevlisi geçen hafta aldığım deterjan için “Tarihi geçmiş” dedikten sonra ben daha ne söyleyeyim? İnsan her gün yeni bir şey öğreniyor. Şimdilerde deterjanların son kullanma tarihine bakıp alıyorum.


Hiç bir şey için geç değildir dedim ve araştırıp onayladım. Antalya ve Mersin de yetişen avokadonun iyice olgunlaşması gerekiyormuş. Ağaçtan sert halde indirildikten sonra olgunlaşmaya devam eden bir meyve imiş. Sonradan tüketecekler için sert olanları almanın mantıklı olduğu, oda sıcaklığında ya da patates soğan içinde bekletilerek dört beş günde yemeye hazır olacağı biliniyor. İçinde A, B, C, D ve K vitaminleri bulunan avokadonun vücut için yararlı olduğunu duymuş duymazlıktan gelmiştik.


 Vücut dokularının iyileştirilmesinde ve ciltte yenilenmelere vesile olmasındaki faydalarını da. Kansere karşı savaşmada, göz hastalıklarına yakalanma riskini azaltmakta, kolesterolü düşürmekte ve sindirim sistemine iyi gelmekteymiş. Saça, bal ve E vitamini kapsülü ile karıştırılınca yüze botoks etkisi yapan, yıpranmış ele, kırışıklar için göz ve çevresine, bakım için ayağa farklı tariflerle yapılan avokado maskelerinden yapanlar memnun gözüküyor. İçinde omega 3’de bulunuyormuş. Yani vücudun ihtiyacı olan ama üretemediği bir çeşit yağ…


Velhasıl…


İyi ki “Avokado bizim neyimize?” diye sormamışım.


 Avakado herşeyimizeymiş.


Bu günlerde olgunlaşsın diye bekliyorum, bakalım önce o mu olgunlaşacak ben mi?



( Avokado Bizim Neyimize başlıklı yazı F.Ç.Kabadayı tarafından 4.01.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.