Sizler duvarınızda sahte gülümsemelerden resim çerçevelerken, ben ayaz gecelerde yağmur eledim Bakışlarımda, köhne yalnızlıklar düştü ayracıma. Kanayan bir yaranın üstüne can basar eskilerim.

Benim yaralarıma tuz basıldı, hani canım yandı diyemem çünkü alışkınım, çünkü erken büyüdüm Ellerinizde. Çocuk niyetine büyüdüm, adam niyetine, aşk niyetine, bana deseler bir daha gelsen

Dünyaya yine büyürüm derdim.

 

Sevda; bende harman yeri bir patozun sapla samanı ayırdığı şenlik, teşinlere vurulan karabuğday

Peki, sapla samanı birbirine karıştıran adamlara ne demeli, bilgiç ustası kadınlara…

Söz bitmez onlarda her yerde gölgeleri vardır, her demde, eskiden bir konuş bir dinle vardı, saygı

Vardı sevgi pamuklara sarılırdı en afilisinden…

 

Mesela! Tek kişilik ölünmezdi eskiden, tek başına çürümezdi beden, sesi çıkardı insanların hayatın Kavgasında şişerdi damarları, bilmiyorum erken gelen bilmiyorum günde ayaz. Belki de ben erkenim

Kanatlarım erken kıllandı erken düştüm gölgelerin ardına beni çıkarabilir misin? Onu söyle sevdam…

 

Can kuytusu zamanlardan kalp dirgeni avurtlardan, hadi çiğdemlerin açmasını bekleme, hele de Karanfilin yar göğsünde solmasını, çirozların yağlanmasını hiç ama hiç… Bekleme…

 

Ve/hemen ayraç dizilmesini kafasında paradan başka bir nimet olmayan genç bedenleri şiir olmadan

Şair olanları tekim egosunu yüreğinin derinlerinden eteklerine dökenleri hiç ama hiç…

 

Şarkı söyle çünkü dünyanın güzellikleri hep bir türküde dillenir bir ağıtta tellenir. Kadın ninnileri adam Manileri aynı potanın eriyiğidir aslında… Ortak dildir Kara denizde Marmara da bir düğünün içe yansımalarıdır görürsen… Bilirsen mutlu olmanın formülüdür sevgi…

 

Dedim ya; beni boş verin de siz nasılsınız? Beyler… Peki hanımlar!

 

Hiç telaşınız var mı? Geleceğe dair bu zaman da bir fidan dikmenin ve onu sulamanın ağır yükü var mı? Omuzlarınızda… Erken gelen baharda kuş uçtu mu? hanenizden…

 

Tek kişi kaldınız mı? Hiç yıllanmış bir kitabın sayfalarında… Bir ülkeye iltica oldu mu gözleriniz/

Siz gökkuşağı gülüşlü çocuk siz topaç ağlatan onbeşli/eğer cevabınız evetse bir kez kırpın gözlerinizi

Bir kez…

 

Şunu deyin bana şunu ve doldurun ayracın boşluklarını sonsuz zamanlara/

 

 

 

( Tek Kişilik Ayraç başlıklı yazı prens tarafından 14.01.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.